KİMBİLİR NELER SAKLI


Coronovirüs'lü geçen bu günlerde insan neler yapıyor neler düşünüyor, geçmiş yıllarına bir göz attığını hissediyorum. Bende biraz önce eskilerden kalmış, çok büyük değerlerimiz olan plakları ve pikabı görünce anılarıma geri döndüm.
70'li yılların ikinci yarısı ile 80'li yılların sonuna kadar müzik, sinema adına inanın her şeyin tadı bir başkaydı. 90'lı yıllardan sonra giderek bozulan sanat ve kültürüne  sahip olmaya başladık. Ağza alınmayacak sözlerle yapılan müzikler, gelenek ve göreneklerimizden  uzaklaşmış filimler, argolaşmış konuşmalarla dolu tiyatrolar, ressamlara bakışları değişmiş insanlar. Şair ve yazarlarımız bile gerçek boyutlardan çıkmış ısmarlama şiirleri, yazıları ile topluma zarar verdiler, hepimiz birlikte  bunu gördük yaşadık. Şimdiler de nerede bir
eskilerden kalmış film, 45'likler, long playler , tablolar, fotoğraflar eşyalar görsem içim burkuluyor. O yılların hazzını şimdilerde hiç biri vermiyor. O yıllar çok ama çok  güzelmiş  huzur, mutluluk, varmış. Zamanı  geri  sarsak  eski kaset gibi,  plak gibi, ne güzel olurdu değil mi ?
Hep birlikte "Şimdi uzaklardasın" şarkısını söylesek, kaliteli,  seviyeli, saygılı dostlukları yeniden yaşatmak adına. Gençler bizden bir şey alırlar mı?



 


Ne dersiniz ?

Yayınladığım bu güzel fotoğraftaki, plaklarda kim bilir ne güzellikler yaşanmıştır, bu yıllara kadar özenle saklandığın göre.
60'lı yıllardan kalma güzel plaklara 70'li, 80'li yılları da katarsak harika bir harman ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Gençliğe adım attığım yıllarda hobi olarak iki plak kayıt stüdyosunda çalışıp çok güzel anılar biriktirdim inanın. Bundan beş yıl öncesi Ankara'da çok değerli bir hanım efendi ile eskileri Kocatepe Cafe’de andık. Bir ara eski 45'likler,long playler, ses kayıt cihazları ne durumda diye sordum. Onları evinin  bodrumunda sakladığını söyledi. O cihazlardaki, plaklarda ki anılarım filim şeridi gibi gözümün önünden, gençliğim, arkadaşlarım, okul yıllarım, hayallerimiz, umutlarımız, sevgilerimiz geçti. Ümit Besen,in nikah masası, okul yolunda, Ferdi Özbeğen'in Tadı yok sensiz geçen ne baharın ne yazın, Zeki Müren'nin Bir demet Yasemin, Oscar Haris'in Alta Gracia'yası, Gloria Gaynor'ın I Will Survive'si, Berlin'den Take My Breathe Away daha niceleri olan bu güzelliklerin bir başka tadı vardı o plaklarda gözümden süzülen yaşları durduramıyorum, Ah ulan Nalan ah!!!!!!
Yok yazmayacağım çünkü o güzellikler yok artık. Birazda siz düşünün sizlerde ne var bana yazın.....
Saygılarımla