Büyük Taarruz-02


 
Neden Ankara?
 
Büyük Taarruza başlamadan önce, Atatürk’ün neden Ankara’ya geldiği, Büyük
Millet Meclisi’nin neden Ankara’da kurulduğu, neden Ankara’nın Milli Mücadele’nin
merkezi olduğu konusunda farklı pencereden bir bakış sunalım ki o günlere dair
yanlış(!) algılardan kurtulabilelim.
 
Ankara, pek çok romanda, kitapta ve anlatımda bahsedildiği üzere “Bozkırın
tozlu kasabası” falan değildir. Aksine tarihin her döneminde zirvede olmuş bir
“Başkent”tir.
 
Ankara Kalesi, ilk yapım tarihi bilinmeyen, her devletin en önemli kalelerinden
biri olmuştur. Tabi kale çevresinde gelişen ve büyüyen Ankara şehri de…
Bilinen en eski yerleşim yaklaşık 5 bin yıl geriye gider. Aynı zamanda
Cumhuriyet yıllarında Eti Yokuşunda yapılan kazılarda Anadolu’nun en eski insan
iskeleti bulunmuştur.
 
Lidyalılardan Hititlere, Romalılara ve hatta Arap Kraliçesi Zenobia’ya kadar pek
çok devlet ve kral hükmetmiştir. Anadolu’nun kalbinde yer alıp, dört yöne geçiş yollarına
Meşhur eşek kulaklı Midas’ın hikâyesinde anlatılan nehir Ankara Çayı’dır.
Galatya’nın başkentidir.
 
Roma döneminde, Galatya eyaletinin ve doğu eyaletlerinin yönetim merkezidir.
Tarihin çok eski zamanlarına kadar uzanan bir ibadet merkezidir. Roma
İmparatoru Augustus Ankara’yı ele geçirdiği zaman, bölge halkının 1500 yıldır taptığı
Lidyalıların Med tanrısına ithafen Augustus tapınağını yaptırmıştır.
 
Yeni bir din her zaman eski dinin inanç merkezlerinde ve onun yıkıntılarında
büyür ve gelişir. Kendi inancınızı en rahat “inanan” insanları ikna ederek yayarsınız.
İnanmayana ne anlatacaksınız?
 
Roma’da Yahudiler yüzünden Hıristiyanlık yasaktı. Tapınağın Baş Rahibi
Clement Hıristiyan olunca 304’te tutuklandı. Zindanda uzun yıllar işkence görerek öldü.
Buna rağmen Hıristiyanlık gelişince 314 yılında Roma Hıristiyanlığı serbest bıraktı.
Hacı Bayram da öncekiler gibi kendi merkezini buraya kurdu. Hacı Bayram
Camisi Augustus tapınağına bitişiktir.
 
Roma’nın yazlık Başkenti oldu yüzyıllarca. Binlerce Roma yasasının altında
Ankara adı bulunur.
 
Roma’nın tatil şehridir. Çankaya ve Dikmen sırtları soyluların saraylarıyla
doluydu. Ulus’taki Roma hamamları zenginler olmasa nasıl ayakta kalırdı ki?
200 bin nüfusuyla Roma İmparatorluğunun en büyük şehriydi zamanında.
Ankara 1000 yıldır meclisle yönetilir. Hiçbir devlet tek elden yönetemedi. Çünkü
Ahilik, esnaf locası değil, Cumhuriyettir. Ahiler sadece ticari düzen kurmadılar, aynı
zamanda bölgeyi de yönettiler. Seçimle iş başına geldiler ve meclisle yönettiler.
Osmanlı zamanında bile o meclis çalıştı. Meclisin Başkanı Valinin yardımcısı olarak
görev yaptı.
Bir tarafta “Deha” Mustafa Kemal, diğer tarafta “Bozkırın tozlu kasabası Ankara”
öyle mi sizce?