KURTULUŞ YOLU


Büyük Taarruz-01
 
 
Cumhuriyetimizin 96, onu bize sağlayan Büyük Taarruzun ise 97 Yılını kutladığımız şu günlerde, atalarımıza olan minnetimizin ötesinde daha önemli olan şey, onların hatırasına ne kadar sahip çıkabildiğimizdir.
 
Ancak, bence bundan da önemli bir konu vardır: Onların yaşadıklarını ne kadar bildiğimiz!
Bu yazı dizisi, bunu farkeden, çevresindekilere de fark ettirmeye çalışan bir grup
yürekli insanın çıktıkları onurlu yolculuk çerçevesinde size de fark ettirebilmek için
hazırlandı. Bir yandan bugüne kadar yapılmamışı yapmanın şerefi diğer yandan da
yapılmamış olmasının hüznü birlikte yaşandı.
 
Bu yolculuk 26 Ağustos sabahı Afyon Kocatepe’den başlar ve 09 Eylül günü
İzmir Konak Meydanında son bulur. Günü gününe, bazen saati saatine, adım adım
ordumuzun o günlerde geçtiği yerlerden geçerek yapılan bu yolculuğun adı; BÜYÜK
TAARRUZ BİSİKLET TURU’dur.
 
Elbette bugüne kadar bir şey yapılmadığını söylemek biraz iddialı. Elbette bu
ülkeyi ve tarihini bizden daha fazla seven çok insan var. Ama…
Ürkütlü Ahmet’in mezarı başında dua etmeden; Haydar Ağa’nın evinde kahvaltı
yapmadan; Yıldırım Kemal, Çeçeli Murat, Nazmi Efe ve nice şehitlerin mezarına
uğramadan; Halil Efe’nin hatırasını yâd etmeden ve belki de en önemlisi, tescilli Atatürk
Anıt Ağacı altında kahve içmeden yapılanları ve yapılacak olanları “yapılmış”
kategorisine nasıl sokabiliriz?
 
Unutulmuş veya hiç bilinmeyen onlarca olay ve olay yeri, yüzlerce şehit mezarı
ortaya çıkardıktan sonra sanırım bu konuda ilk söz hakkı bizim olmalıdır.
Belki de bunu en sonunda konuşmak, tartışmak daha mantıklı. Çünkü bir
konuda yapılacak değerlendirmeler en sonunda, söz bittiğinde yapılırsa daha sağlıklı
olur. Hele bugüne kadar hiç duymadıklarınızı duyup, hiç görmediklerinizi görüp, hiç
bilmediklerinizi öğrendikten sonra yapılacak değerlendirme en doğrusu olacaktır
sanırım.
 
Amacım bisiklet turu maceramızı anlatmak değil kesinlikle. Sadece bu turdaki
akışa uygun olarak Büyük Taarruzu anlatmaya çalışacağım.
Hemen belirtmek isterim ki, Büyük Taarruzu bütün detaylarıyla anlatmak gibi bir
iddiamız yok. Ayrıca, çok önemli birçok olayı ve yeri anlatamayacağım muhakkak. Böyle
bir anlatım için kitaplar yetmez, ansiklopedi yazmak gerekir. Çünkü o günlerde Batı
Anadolu tümüyle bir cephe ve savaş alanıdır.
 
Ben, savaş tarihindeki kurallar gereği, ana taarruz kuvvetinin geçtiği yerleri ve
oralarda yaşananları anlatacağım. Önce bunu öğrenelim, yazalım, sonra inşallah
ömrümüz olursa onları da öğrenir yazarız.
 
Rahmetli Turgut Özakman, gençliğinde Polatlı’dan Kocatepe’ye kadar köy köy
dolaşarak hatıraları toplamış, devamını da ileride yapmayı düşünerek dönmüş. Ama
ömrü yetmedi ne yazık ki. Ben onun yaptığının devamını, Kocatepe’den İzmir’e kadar
adım adım yürüyerek bitirdikten bir hafta sonra vefat etti. Allah rahmet etsin…
Bu yazı dizisini yan yana getirdiğinizde “Kurtuluş Yolu(!)”nu bulacaksınız.
Osman Kutlu