TORUNUM VE KOCAKURT..!


Geçtiğimiz Cumartesi günü torunum Emican’ı evlendirdik. Yaşadığım mutluluğu ancak “ dede “ veya “ büyükbaba “ olanlar bilirler. Bu anlaşılması çok güç bir duygudur. Yaşanması gerek diyorum. Ailedeki tek torunumuz olduğu için gerek kızım gerekse damadım ondan hiçbir şeyi esirgemediler. Çocukluğundan bu yana çok yakın olan arkadaşları bile yine çok uzaklardan gelerek bu mutlu gününde Emircan’ı yalnız bırakmadılar. Dostlarımız, akrabalarımız da o mutlu günde bizleri yalnız bırakmadılar. İnsan zaten böyle günlerde eşini dostunu çok daha iyi anlıyor. Tabi bu arada böyle bir geceye iştirak mecburiyeti olup da sudan bahanelerle katılmayanlar hayal kırıklığı yaratıyorlar. Olsun bakalım diyoruz. Ancak yakınınızdaki vefasızlar varken 80’li yaşını aşıp bizi böyle bir günde yalnız bırakmayan dostlarımızda var. Bu vefakar kimseden bahsetmeden geçemeyeceğim. Ancak bunu anlatırken neredeyse 50 yıla yakın bir süre geriye gitmek gerek ;

 Yıl 1969..Konya SSK hastanesinde Anestezi teknisyeni olarak görev yapıyorum. Askerliğim daha 8 ay kadar bir süreç için tecilli. Ancak bir sabah Hastaneye geldiğimde emniyetten 2 yetkili Hastaneye gelerek beni alıp Askerlik Şubesine götürdüler. Şube başkanı Albay elime bir dosya tutuşturarak o andan itibaren Asker olduğumu, tecilimin iptal edildiğini, ertesi gün Samsun’da olmam gerektiğini söyledi. “ Daha 8 aylık sürem var “ deyip mevcut oluşuma itiraz etmek istediysem de Albay beni dinlemedi bile, sadece “ yarın Samsun’da olacaksın “ deyiverdi. Yapacak bir şey yoktu, yarım günde tüm işlerimi organize edip ertesi gün Samsun’da askeri hastanedeydim. Eğitim sürecinde “ hasta “ gösterildim, daha sonra kadrom askeri hastaneye yapıldı. 2 yıl dolu dolu hizmet verdim Samsun Askeri Hastanesi’nde. Çalıştığım o süreçte komutanım, abim, ameliyat ekibinde birlikte çalıştığım Cerrahi Teknisyen Sağlık Astsubayı soyadı gibi “babacan” olan İrfan Babacan vardı. İrfan abi ile 1970 yılı sonunda ayrıldık. Ancak ayrıldığımız günden bu yana geçen süreç neredeyse yarım asrı buldu fakat bizim dostluğumuz ve abi-kardeş ilişkimiz devam etti. İşte torunumun düğünündeki en önemli misafirlerimizden birisi de İrfan Abi, eşi, kızı Canan ve damadı sevgili Seyfi kardeşim vardı. Ben İrfan abiye hep “ koca kurt “ derim. Koca kurt ve eşi yaşları 80 i aşkın olmasına rağmen bu mutlu   günümüzde bizi yalnız bırakmadılar. Sevgi ve dostluğun canlı örneğini verdiler bize. Sağolup varolsun. Bu vesile ile onları yine sevgi ve saygı ile anıyorum. Allah uzun ömürler versin. Buradan ayrıca Torunum Emircan’a da Allah sizi mutlu etsin diyorum.