Termal gelişim planlara uygun
Termal gelişim
planlara uygun
Rektör Solak, Hestourex Fuarında sağlık turizminin bugününü ve geleceğini anlattı. Solak, Türkiye’deki 4 termal bölgeden birisi olan Şifalı Frgiya’nın (Afyonkarahisar) Onuncu 5 Yıllık Kalkınma Planında yer aldığı üzere ‘Kümelenme Modeline’ uygun gelişme gösterdiğini belirtti
ÖMER BAĞLAN-Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Antalya’da 6-9 Nisan 2017 tarihleri arasında düzenlenen Dünya Sağlık Spor Turizmi Kongresinde (HESTOUREX) bir sunum yaptı ve Türkiye’deki 4 termal bölgeden birisi olan Şifalı Frgiya’nın (Afyonkarahisar) Onuncu 5 Yıllık Kalkınma Planında yer aldığı üzere ‘Kümelenme Modeline’ uygun gelişme gösterdiğini belirtti. Fuar kapsamında düzenlenen panel ve çalıştayda Türkiye’de sağlık ve termal turizminin bugünü ve geleceğine ilişkin görüşlerini paylaşan Solak, turizmdeki büyümeye dikkat çekti.
TURİZMDE YAPILMASI GEREKENLER BAKANLARA İLETİLDİ
İlk olarak, kamu ve özel sektör temsilcilerinin katılımı ile ‘Global Sağlık Turizmi Rekabetinde Türkiye’ye Avantaj Sağlayacak Uygulamalar’ çalıştayı gerçekleştirildi. Dünyadaki sağlık turizmi pastasından Türkiye’nin daha fazla pay alabilmesi için kamu ve özel sektörün yapması gerekenler, gelecek beklentileri gibi konularda fikir alışverişinde bulunulan çalıştayda son 15 yılda Türkiye’nin sağlık turisti alması noktasında gelinen aşama masaya yatırıldı. Gelecek beklentilerinin gerçekleşebilmesi için yapılması gereken yasal düzenlemelere ilişkin bir rapor Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve ilgili bakanlara iletildi.
TURİZM, EKONOMİLERE BÜYÜK KATKI SAĞLIYOR
Daha sonra, Türkiye Sağlık Turizmi Konseyi Genel Sekreteri Yunus Gürkan’ın yçnettiği ‘Termal Turizmin Geleceği’ ana başlıklı panel düzenlendi. Rektör Solak, panelde turizmin günümüzde bazı ülkelerde gayri safi milli hasılanın (GSMH) yüzde 9’una kadar etkili olduğuna dikkat çekti, şu bilgileri aktardı: “Gelişmiş ülkelerin bazılarında her 15 kişiden biri turizm sektöründe çalışıyor. Dünya ihracatının 2016 yılı kapasitesinin yüzde 6’sı turizm sektöründen beslenmektedir” dedi. Solak, sektör büyüklüğünün 3,2 trilyon dolar olduğunu belirterek, “Bu sektörde 3,2 trilyon dolarlık bir pazar var. Her yıl turizmine katılanların sayısının yüzde 4 artması bekleniyor. Bu pazarda gelişmekte olan ülkelerin payı yüzde 30 iken, 2030 yılına doğru yüzde 57 dolayında olması bekleniyor.”
SAĞLIK TURİZMİ SEKTÖRÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ 39 MİLYAR DOLAR
2030 yılında bir milyar 800 milyon insanın turizm hareketi içinde olmasının beklendiğini ifade eden Solak, “Yüzde 51 ile Avrupa ilk sırada, Asya yüzde 23 ile ikinci sırada ve Amerika yüzde 16’lık pasta dilimi ile üçüncü sırada yer alıyor” dedi. Solak 439 milyar dolarlık bir sağlık turizmi sektörü olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Global turizm endüstrisi içinde sağlık turizmi ortada yer alıyor ve termal turizm de sağlık turizminin alt segmentlerinden birini oluşturuyor. Sağlık turizmi 439 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip. 2017 yılında 600 milyar doların üzerinde bir beklenti söz konusu. Amaca göre uluslararası turizm hareketlerine baktığımız zaman sahada eğlence, dinlenme ve tatil yüzde 53. Toplam 100 genel paket üzerinden baktığımızda 53 diliminde eğlence, dinlenme ve tatil dediğimiz zaman termal turizm bu paketin içinde yer alıyor.”
DÜNYADA EN ÇOK ZİYARET EDİLEN 6. ÜLKE TÜRKİYE
Türkiye’yi ziyaret eden turist sayısında 2000-2014 yıllara sürekli bir artış gözlemlediğini anlatan Solak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin genel turizmine baktığımız zaman 2000’den 2014’e kadar 9 milyon insandan 39.8 milyona kadar hep artış olmuş. 2014’den itibaren ise bir dalgalanma yaşandı. 2015 yılında 41 milyon 617 bin kişi ve 31 milyar gelir varken, 2016’da hep gelir hem de turist sayısı açısından aşağı doğru bir gidiş söz konusu. Kişi başı ortalama harcamada da gelir düzeyi düşmüş durumda. Birey başına 705 dolara kadar inmiş.” Solak, Türkiye’nin turist sayısı açısından dünyada ilk 6’da olmasına rağmen döviz girdisi olarak 11. sırada yer aldığını ifade etti, şunları kaydetti: “Genel turizme baktığımız zaman uluslararası gelen turist sayısı açısından ilk 6 sırada yer alıyor ama döviz girdisi bakımından 11. sırada yer alıyor. Türkiye’ye en fazla turist gönderen Almanya, Rusya, İngiltere, Gürcistan ve Bulgaristan ilk 5 ülke arasında yer alıyor.”
ZİYARETÇİ SAYISI GELİRE YANSIMIYOR
Türkiye’nin dünya turizm pastasından yüzde 3,7 aldığını, bu oranın Avrupa pazarında yüzde 7,1’ye çıktığını vurgulayan Mustafa Solak, en çok ziyaret edilen 6. ülke olmamıza rağmen, turizm geliri elde eden ülkeler arasında 11 ve 12 sıralar arasında olduğumuza dikkat çekti.
Türkiye’nin sağlık personeli verileri açısından ciddi bir kapasiteye sahip olduğunun altını çizen Solak, sözlerini şöyle sürdürdü: “2016 Aralık verilerine göre 787 bin sağlık çalışanımız söz konusu. 141 bini aşkın hekim, 152 bini aşkın hemşire ve 145 bin diğer sağlık personeli hizmet veriyor. Türkiye’de sağlık turizmi kapasitesine baktığımız zaman 25 bin yatak kapasitemiz var. 35 bin yatak kapasiteli birincil termal tesis, 270 adet 5 yıldızlı spa merkezimiz ve 500 yatak kapasiteli de emeklilere yönelik tesisimiz mevcut. 2014 yılından itibaren sağlıkla ilgili verileri almaya başladık. Sağlık turizmi kapsamında gelen hasta 496 bin 324. Gelir 5,5 milyar dolar iken 2015 ve 2016’da biraz farklı. Ülkemizi gelen turistlerin yaklaşık yüzde 1,3’ünü sağlık turistleri oluştururken, toplam turizm gelirinin de yaklaşık yüzde 22’si sağlık turizmi gelirlerinden oluşuyor. Sağlık turizminin ne kadar önemli olduğunu buradan görmekte de fayda var. 2023 Sağlık Bakanlığı vizyonu, Onuncu 5 Yıllık Kalkınma Planında 2 milyon sağlık turisti bekleniyor.”
TÜRKİYE’NİN SAĞLIK TURİZMİNDE HEDEFİ BÜYÜK
Solak Türkiye’nin 2023 hedefinin ise 2 milyon sağlık turisti ve 20 milyar dolar gelir olduğunu ifade eden ve termal sağlık turizminin kavram olarak ne olduğunun bilinmesinin önemine dikkat çeken Solak, şöyle devam etti: “Termal sağlık turizmi, termal suların yöresinde çevre ve iklim faktörleri ile birlikte insan sağlığına olumlu katkı sağlamak üzere doktor kontrolü, gözetimi ve programı adı altında fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz ve diyet gibi uygulamalarla birlikte sunulan çoğu kez rehabilite edici olan sağlık hizmetleridir.”
Solak, “Termomineral su, su banyosu, içme, inhalasyon ve çamur banyosu gibi çeşitli türdeki yöntemlerin yanında iklim kürü, fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz, psikoterapi ve diyet gibi destek tedavilerinin birleştirilmesiyle yapılan kür tedavi uygulamaları ile termal suların eğlence ve rekreasyon amaçlı kullanımıyla meydana gelen turizm türüdür” bilgisini verdi, şunları ifade etti:
“Türkiye jeotermal kaynak zenginliği ve potansiyel açısından dünyada 7. Avrupa’da ise 1. sırada. Ülkemiz termal suları, debi ve sıcaklıkları ve çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri ile Avrupa’daki termal sulardan daha üstün nitelikte. Türkiye’nin 25 bin kapasiteli termal tesis, 35 bin yatak kapasiteli ve 5 yıldızlı 270 spa merkezi ve 300 bin yatak kapasiteli emeklilere yönelik tesisi bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre kür merkezi olarak 2 bin 461 yatak bulunuyor.”
TÜRKİYE’DE 4 TERMAL DESTİNASYON VAR
Türkiye’de 4 tane termal destinasyon olduğunu dile getiren Solak, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Bunlar Güney Marmara, Güney Ege, Orta Anadolu ve Afyonkarahisar ilinin de içinde bulunduğu Şifalı Frigya. Afyon ilinde ise termal bölgeler olarak Gazlıgöl, Heybeli, Hüdai ve Ömer-Gecek bölgeleri termal bölgeler olarak hizmet veriyor. Bu bölgede pek çok 5 yıldızlı termal tesisimiz var.” Solak, AKÜ olarak Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini ve üniversite hastanesinin bölgede bulunan otellere yatak ve acil yardım desteği olmak üzere pek çok konuda koordinasyonlu biçimde hizmet verildiğini ve Onuncu 5 Yıllık Kalkınma Planında yer aldığı üzere “Kümelenme Modeline” uygun gelişme gösterdiklerini de sözlerine ekledi.