Rehber öğretmenler çözüm ortağı görülmeli

25 Eylül 2017 - 19:56

Rehber öğretmenler

çözüm ortağı görülmeli

 

 

 

Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Çelik: Rehber öğretmenlerin asli görevleriyle bağdaşmayan, asli görevlerinden uzaklaşmalarına sebep olacak türden bir düzenleme yapılmamalıdır. Rehber öğretmenler sorun kaynağı değil çözüm ortağı olarak görülmeli

 

Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1’Nolu Şube Başkanı Abdullah Çelik, şube divan toplantısında, gündemdeki yerini koruyan rehber öğretmenlere ek görevler verilmesin öngören tasarıya karşı olduklarını yineledi. Emir Murat Özdilek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde yapılan ve il ve ilçe yönetimlerinin katıldığı İl Divan Toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Çelik, “Rehber öğretmenlerin asli görevleriyle bağdaşmayan, asli görevlerinden uzaklaşmalarına sebep olacak türden bir düzenleme yapılmamalıdır” dedi.

2017-2018 Eğitim-Öğretim yılının başlaması ile birlikte düzenlenen  Eğitim Bir Sen Afyonkarahisar 1’Nolu  Şube İl Divan Toplantısına il ve ilçe yönetimleri katıldı.

YENİ MALİ KAZANIMLARA İMZA ATTIK

Toplantıda bir konuşma yapan Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Çelik, bu tür toplantıların ortak dil oluşturma noktasında çok önemli olduğunu belirtti.  Eğitim Bir Sen Genel Merkezince hazırlanan yayınların takip edilmesinin ortak bir sendikal dil ve eylem birlikteliğinin gerçekleşmesini sağlayacağını ifade etti. Çelik, çamur atmayı, algı oluşturarak gerçekleri ters yüz etmeyi iş edinenlere fırsat vermemek için eğitim çalışanlarına ulaşmaları ve elde ettikleri kazanımları anlatmaları gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: “Gerçekleri çarpıtanların, emeğimizi itibarsızlaştırma çabasında olanların yaymaya çalıştıkları yalanlara kimse kanmasın. Eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda yetkili olarak masaya oturduğumuz günden bugüne birçok sosyal sorunun çözümüne, yeni mali kazanımlara ve mevcut mali kazanımların geliştirilmesine imza attık. Bunun yanında ülkenin geleceği, çalışma hayatının şartları, millî iradenin hâkim olması için hep sorumluluk aldık. Emeğimize sahip çıkmak, verdiğimiz mücadeleyi anlatmak, bu yüke omuz veren teşkilatımızla istişarelerde bulunmak, kazanımlarımıza yönelik manipülasyonların fırsat vermemek durumundayız.” 

OLUMSUZ ALGININ NEDENİ ÖĞRETMENLER DEĞİL

Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) yönetmelik değişikliği ile rehber öğretmenlerin çalışma saatlerini artıracağı, rehberlik ve psikolojik danışma Hizmetleri biriminin adını rehberlik hizmetleri olarak değiştireceği iddiaları üzerine bu ayın başında da yazılı bir açıklama ile tepki gösteren Çelik, “Rehber öğretmenler sorun kaynağı değil çözüm ortağı olarak görülmeli” vurgusu yaptı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rehber öğretmenlerimize ilişkin mevcut yönetmelik üzerinden olumsuz bir algı oluşmuşsa bunun müsebbibi rehber öğretmenler değil, eğitimin paydaşlarına danışmadan yönetmelik düzenlemeleri yapanlardır.

Rehber öğretmenlerin okulda, okul yönetimi ve öğretmenleri ile öğrencileri karşısındaki konumu ve durumu, kıyaslarla değil, mesleki nitelikleri ve psikolojik danışma alanına ilişkin dünya örnekleriyle belirlenmeli ve düzenlenmelidir. Başta rehber öğretmenler ve yetkili sendika olmak üzere, ilgili tarafların görüş, öneri ve eleştirilerinin dikkate alınması gerekmektedir. Rehber öğretmenlerin asli görevleriyle bağdaşmayan, asli görevlerinden uzaklaşmalarına sebep olacak türden bir düzenleme yapılmamalıdır.”

TEOG YERİNE DEĞERLENDİRME FONKSİYONUNU

DAHA FAZLA ÜSTLENECEK BİR SINAV

Divan toplantısında, Temel Öğretimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavının kaldırılmasına da değinen Çelik, şunları söyledi: “Tüm öğrencilerin TEOG sınav puanına göre merkezi olarak yerleştirilmesinin pedagojik boyutu zaman içinde zayıfladı. Merkezi yerleştirme yerine, TEOG’un yürürlüğe konulduğu süreçte vurgulandığı gibi izleme ve değerlendirme fonksiyonunu daha fazla üstlenecek bir sınavın ön plana çıkarılması gerekmektedir.

Gelinen noktada, TEOG’da esas sorunun merkezi yerleştirmeden kaynaklandığı gerçeğinden hareketle, geçmiş tecrübelerden de istifade ederek rasyonel ve kalıcı çözümler için adımlar atılmalıdır. Millî Eğitim Bakanlığı’nı, Ortaöğretime Geçiş Sistemi konusunda eğitimin paydaşlarıyla istişare edilerek olgunlaştırılmış, sürdürülebilir bir model geliştirmeye davet ediyoruz.”