Esad yönetimi layığını bulmuş, cevabını almıştır

07 Nisan 2017 - 20:36

Esad yönetimi layığını

bulmuş, cevabını almıştır

 

 

 

MHP lideri Bahçeli Afyonkarahisar’da konuştu: Bu sabaha karşı  Doğu Akdeniz'den atılan 59 füzeyle  Suriye'nin Şayrat Hava Üssü vurulmuştur. Masumlara alçakça saldıran, bebeklere zehirli gaz fırlatan Esad yönetimi layığını bulmuş, cevabını almıştır

 

KURTULUŞ-MHP Genel Başkanı  Devlet Bahçeli, 16 Nisan referandumu çalışmaları kapsamında  Afyonkarahisar'da miting düzenledi. Anıtpark Meydanı'nda yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı miting alanına Bahçeli makam aracıyla gelirken, ellerinde Türk bayrakları bulunan atlı bir grup ve partililerce çiçeklerle karşılandı. Türk bayrakları,  Atatürk,  Alparslan Türkeş ve Bahçeli'nin dev posterlerinin bulunduğu mitingde 'Türk milletinin bekası için ülkücüler evet diyor', 'Anayasanın ilk 4 maddesi değişmeyecek', 'Cumhuriyetin kazanıldığı topraklara hoşgeldiniz' pankartları asıldı. Bahçeli, 16 Nisan referandumu,  Kerkük'e  Kürdistan bayrağı asılması,  Suriye'de Esad yönetiminin kimyasal silahlı saldırısı ve ABD'nin karşılık vermesi ile CHP aleyhine açıklamalarda bulundu.

 

BARZANİ VE TALABANİ ÇETESİ

Ay yıldızlı al bayrağın  Türkiye, Türk milleti olduğunu belirten  Devlet Bahçeli, şunları aktardı: “Peki,  Kerkük'te zorla, baskıyla, tehditle, cebirle asılan kirli bez parçası neyin nesidir' Barzani ve Talabani unsurları  Kerkük'te ne haltlar karıştırmaktadır?  Kerkük'ün sinir uçlarıyla oynanıyor, görüyoruz. Türkmenlerin hak ve tarihsel miraslarına kast ediliyor, sıkılı yumruklarımızla izliyoruz. Önce  Kerkük'teki kamu binalarına sözde  Kürdistan bayrağı asmak için karar aldılar. Ardından  Irak Meclisi 1 Nisan'da,  Kerkük'te tek bayrak asılmasına onay vererek, bölgesel yönetimin hesaplarını tümden boşa çıkardı. Ne var ki mütecaviz komplo durmadı, duraklamadı. Kerkük Vilayet Meclisi  4 Nisan günü, Türkmen ve Arap üyelerin boykot ettiği oturumda,  Kerkük'ün Barzani yönetimine ilhakı maksadıyla referanduma gidilmesi kararı aldı. Küresel güçlerin taşeronu olan Barzani ve Talabani çetesi, sözde  Kürdistan bayrağının indirilmeyeceğini alçakça söylüyor ve de açıkça kaosa davetiye çıkarıyor.”

 

ERDOĞAN’A TEŞEKKÜR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da,  Kerkük'te milli bayrağın dışında ikinci bir bayrağın asılmasına kesin dille karşı çıktığını, bunun bölücülük olduğunu haykırdığını belirten Bahçeli, Sayın Erdoğan'ın bu açıklaması milli yüreklere su serpmiş,  Türkiye'nin ortak iradesini seslendirmiştir. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. Sayın Başbakan'ın ' Kerkük Türkmen şehridir' demesi de oldukça anlamlı ve değerlidir. Elbette  Kerkük Türktür, Türkmendir,  Afyonkarahisar neyse  Kerkük odur. Bunu yok sayan kirli ve karanlık mihraklar yine kaybedecek, yine püskürtülecektir. Barzani dikkat etsin, aklını başına alsın, gayrimeşru dayatmalarından vazgeçsin. Şayet Türk milletinin ayranı kabarırsa, milli ruhta mahfuz halde duran taarruz ruhu açığa çıkarsa hayat ona zindan olacaktır diye konuştu.

 

FIRAT KALKANI BAŞARIYLA TAMAMLANDI

Türk askerinin 216 günlük kahramanca mücadelesinden sonra Fırat Kalkanı Harekatı'nın ilk etabının tamamlandığını dile getiren  Devlet Bahçeli, ' Türkiye doğru politika, isabetli strateji, yerinde harekatla önemli bir eşiği aşmıştır. Kim ne söylerse söylesin, Fırat Kalkanı Harekatı başarılı olmuştur.  Cerablus'tan El Bab'a kadar  Türkiye bölgeye mühür vurmuştur.  Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kutluyorum, Mehmetçiği alnından öpüyorum. Verdiğimiz 71 şehit Türk milletinin şeref ve varlık haklarını müdafaa etmiştir. PKK-YPG'nin  Suriye'de 100 bin kişilik ordu kurmak için mücadele verdiği dillerde, medyanın manşetlerindedir. Menbiç aklımızda,  Rakka stratejik hedef kümesindedir ve böyle olmalıdır dedi.

 

İNSANLIK DIŞI CİNAYETİ LANETLİYORUM

Suriye lideri Esad'a ait savaş uçaklarının sınırlarımıza 65 km uzaklıkta bulunan  İdlib'in Han Şeyhun ilçesinde kimyasal silahlı saldırısını hatırlatan  Devlet Bahçeli, şöyle dedi: “Bu insanlık dışı cinayeti lanetliyorum. Peki mazlumlar kimyasal bombalarla öldürülürken insanlık ne yapmaktadır'  Birleşmiş Milletler neyle oyalanmaktadır? 16 Nisan'da yapacağımız referandumu bulandırmaya, baltalamaya, tercihleri etkilemeye, algıları yönetmeye kalkışan  Avrupa ülkeleri neyle meşguldür? Hani nerede insan hakları? Hani nerede uluslararası hukukun ilke ve kuralları? Esad katil ve insanlık düşmanıdır. Bebeklere kıyan diktatördür, adi bir suçludur. Cani Esad'ın meşruiyet ve ahlaki inandırıcılığı kalmamıştır. Çünkü Esad kana bulanmış, acımasız ve vahşi suçluya dönmüştür. Bu sabaha karşı  Doğu Akdeniz'den atılan 59 füzeyle  Suriye'nin Şayrat Hava Üssü vurulmuştur. Masumlara alçakça saldıran, bebeklere zehirli gaz fırlatan Esad yönetimi layığını bulmuş, cevabını almıştır. Esad'ın insanlık dışı saldırı ve katliamlarına verilen füzeli karşılık olumlu ve yerindedir. ve de Esad  Suriye'nin geleceğinden sökülüp atılmalıdır.  Suriye konusunda  Türkiye'nin adaletin yanında yer alması gerektiğini de belirten Bahçeli,  Türkiye'nin sivil ve masum canlara kast eden katillerin tam karşı cephesinde durması gerektiğini söyledi.

 

 

'EVET DEDİK DİYELİ HAİNLER KORKUYOR

Referandum konusuna da değinen  Devlet Bahçeli, Doğan Haber Ajansı’nın haberine göre, şunlaır kaydetti: “Evet dedik diyeli hainler korkuyor, siniyor, mum gibi eriyor. Evet dedik diyeli millet düşmanları telaşla sağa sola kaçışıyor. Ama nafile, kaçamayacaklar, kurtulamayacaklar, mutlaka tuzakları yıkılacak, oyunları bozulacak. Bizim için evet diyen kardeşlerim kadar hayır diyen kardeşlerimiz de değerlidir. İnancım odur ki, hayır diyenler, kararsızlık geçirenler evete dönecek,  Türkiye lehine tavır alacaklardır. Kaldı ki beklentimiz de budur dedi.

 

LAF ETTİ BALKABAĞI, KOY TABAĞA YE SABAHA

CHP'yi de hedef alan ve sert eleştirilerde bulunan Bahçeli, şöyle konuştu: “Terör örgütlerinin kuyruğuna takılan,  Türkiye muhaliflerinin dizlerine kapanan CHP, şimdi kalkmış evet tercihinde bulunan vatandaşlarımızı tehdit etmeye cüret etmiştir. Herhalde HDP'nin aşısı tutmuştur. Herhalde PYD-YPG, DHKP-C'nin markaj ve presi sonuç vermiştir. Mutlaka duydunuz, bir CHP milletvekili diyor ki; 'Diyelim ki evet çıktı, kimse heveslenmesin.  Samsun'dan başlarız,  İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de  İzmir'den denize dökeriz.' Laf etti balkabağı, koy tabağa ye sabaha. Söz konusu milletvekilinin tercümesi budur. Bu CHP milletvekilinin önüne katıp kovaladıkları sanıyorum halen kaçıyor, şimdiye kadar denize döktükleri de muhtemelen yüzüyordur. Bunlar ne zamandan beri kaçmaktan kovalamaya vakit bulmuşlardır' Demokratik tercihlere saldırmak yüzsüzlük değil midir? Utanmazlık değil midir? Bu CHP denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapacak kadar fütursuzdur. Bu CHP, denizden geçeyim derken çayda boğulacak kadar fikirsiz ve kabiliyetsizdir. Bu CHP, düştüğü denizde çoktan HDP,  PKK, FETÖ yılanına sarılmıştır. Deniz dalgasız, gemi dümensiz, CHP yalansız olmaz, olamaz. Göğe direk, denize kapak, CHP ve hayırsız ortaklarında da ahlak bulunamaz. Bu kirli ağız, bu kinli bakış bozguncudur, fesat yuvasıdır.  Kılıçdaroğlu ve çevresinin eli ayaklarına dolaştıkça çeneleri düşmektedir. Anlaşılan bunlar kafalarını denizle bozmuştur.

 

DENİZ BAYKAL’A SERT SÖZLER

CHP'ye eleştirilerinde  Deniz Baykal'ı da hedef alan  Devlet Bahçeli, şöyle devam etti: CHP'nin eski genel başkanı da hezeyan denizine yelken açayım derken rotadan sapmıştır. Geçenlerde diyor ki 'Hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğiz.' Bu çarpık ve çürük ifadenin neresini düzeltelim? Neresinden tutalım? Düşman kimdir, deniz nerededir? Baykal ve zihniyeti evet diyen kardeşlerimizi ne zannetmektedir? Biz denize bir kez düşman döktük. 95 yıl evvel bunun karar ve iradesi de  Afyonkarahisar'dır. Yunan General Trikopis ve işgalci askerlerini bir kez süpürdük. Yazık ki, CHP terör örgütleriyle düşe kalka kötürüm kalmış, milli gerçeklerden tamamen kopmuştur. CHP HDP'yle fiskos yapa yapa,  PKK'ya çiçek demetleri göndere göndere, FETÖ'yü aklamaya çalıştıkça direkt çöplüğe gittiğinin farkında değildir. Niye, çünkü şuur kapalı, öldürücü zehir siyasi bedene nüfuz etmiştir. CHP'nin, HDP'nin, FETÖ'nün, 'Evet çıkması halinde bittik' diyen  PKK'nın, DHKP-C'nin, Türk düşmanlarının 16 Nisan'da milli iradenin kazanında kaynayıp buharlaşacaklarını görüyorum.