Emirdağlı Sanatçı Erenoğlu Türküleri ile yaşayacak...

05 Mart 2018 - 15:03 | Güncelleme: 05 Mart 2018 - 15:19

Zalim Poyraz, Emirdağı ve bir çok eseri ile Emirdağ kültürüne büyük katkı sağlayan sanatçı Halis Erenoğlu vefat etti.

Cenazesi yarın Çarşı Camisinde kılınacak namaz sonrası toprağa verilecektir. Merhuma Allah'tan rahmet kederli ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileriz.

 

Selahattin Erenoğlu’ndan söyleşi ;

Yıl 1947 Emirdağ, Göğüs yaylasında 9 yaşındayım, Babam Çeğilli Pınarından Göğüs yaylaya gelirken, Gölcük yaylasına doğru bir doru atlı gidiyodu, Babam hey ne gezersin burada diye seslendi, Adam bize yaklaştı Babama Adil Ağa Bayram beyi bıçakladılar ,öldü Gölcük yaylasına haber vermeye gidiyorum dedi. Babam bunun üzerine yazık olmuş. Atlı bizden ayrıldı,  doğru yürüdü, Gölcük yaylasına Memiller konardı, onlara haber vermeye gidiyodu, Birde yarım saat sonra Dağları inleten ağıt sesleri gelmeye başladı, Ahali Ağallı koyaktan ,atlı ile Çatallıya doğru inmeye başladılar, Çatallıda acı haberi getiren atlının at arabası varmış onunla Emirdağına gittiler, ertesi gün Babam, hadi oğlum kısrağı tut gel, Emirdağı’na cenazeye gidelim dedi, Kısrak karşı sızakta yayılıyor, bizden sonra kimseyi yanına yanaştırmaz ,yabancı biri tutmaya vardı mı arkasını döner, çifteyi hazırlardı, ben vardım yelesinden tuttum, üstüne atladım, Aleyçiğin yanına geldik, Babam eğeri  vurdu, Taşa yanaştırdı ,o eğere oturdu ben arkasına bindim, Emirdağına geldik, Memillerin evin önü mahşer yeri gibi kalabalık, cenaze evine geldiğimizde Bayram beyin hanımı Topak kız (Almalı)ağıt ediyodu.(HİKAYESİ)

Askeri okulun parkın olduğu yerde Gazino vardı, sonradan Kuran kursu oldu, Eskiden Veterinere Baytar denirdi, Baytarın oğlunun düğünü o gazinoda oluyor bir de düğün sahibi Dansöz getirmiş, memur olduğundan bütün memurları davet ediyor, Kara kadirde(ağıtta geçen YAĞLI)Belediye muhasibi, düğünde Bayram beyde var, düğünün sonlarına doğru, Bayram bey kalkıyor Dansözün sütyenine para sokuyor, Kara Kadir(Yağlı)senden sonra yok mu diyor epey münakaşa oluyor, birbirlerine ağır sözler sarfediyolar, düğün bitip herkes dağılmaya başlıyor, Bayram bey çok sinirleniyo, eve geliyo, altılı tabancasını alıp, şimdiki postanenin önüne doğru yürüyor, bakıyo bir kalabalık yaklşıyor, onlara içinizde Kara Kadir varsa çıksın aranızdan diyor. Kara Kadir de karşısına çıkıp buyur ne yapacaksan yap buradayım diyor, Bayram bey korkutmak için havaya birkaç el ateş ediyyor, Kara Kadirin (Yağlı)oğlu Talat ta o kalabalığın içindeymiş, birileri ne duruyosun Bayram bey Babanı vurdu diyolar, o zamanlar bütün gençlerin sol omzuna kınından bağlı yılan dilli kama bulunurdu, Talat bunu duyar duymaz bu kamayı kınından çıkarıp Bayram beyin arkasından saplıyor, Bayram beye kanlar içinde yere yığılıyor, Kara Kadir oğlum sen ne yaptın, ne halt işledin diye bağırıyor, Talat babasını sağ salim görünce afallıyor, ama iş işten geçiyor, Bayram bey oracıkta son nefesini veriyor. Bu olayda asıl kusur kabahat Talat’ı Bayram bey babanı vurdu diye kışkırtanlarda, aynı kişiler değişik ifadeler verip suçsuz yere bazı insanların Hapiste yatmasına sebep oldular. Örneğin Mehmet Çıldır Bayram Bey’in Elini tuttu, Kara Kadir(Yağlı) de arkasından bıçağı vurdu gibi yalan ifadeler .En düzgün doğru ifadeyi Kel Hasan paşa veriyor, ne kadar iftiraya uğrayıp içeri atılan varsa hepsi bu ifadeden sonra tahliye oluyor, Kara Kadir Oğlu Talat iyi insanlardı, Allah şeytana birde iki ayaklı şeytana uydurmasın, son zamanlarda Kel Hasan paşa ile ağbi kardeş gibi olduk, ağıt içinde geçen Cerci ile Cıga dayının hikayesini anlatırdı. Eski postanenin üzeri dört oda bir salonu vardı. İki odada Cıga dayının Suriyeli hanımından olma kızı, Baykuş Halil ile evli onlar oturuyor, diğer ikisinde de Anam Babam ben oturuyoruz, Cıga dayı bir suçtan dolayı Kaçaktı 1950 den sonra bir Af çıktı Cıga dayı ,aftan yararlanıp Türkiye’ye ,Emirdağı’na döndü, bazı günler kızının yanına uğrar, bize gelir Babamla anlatırlardı, Bayguş Adil Belediye mutemedi idi, Belediye kamyonu ile bir yere giderken, kamyonun içine Cüzdanı düşüyor Şöfor da alıp zulasına saklıyor, Cüzdandaki para Belediyenin parası ,Bu yüzden Baykuş Adil’in başı ağrır. Sonradan Cüzdanı alan Belediye Kamyonunun şoförü hanımının üzerine evlenince ,eski karısı şikayetçi oluyor ,her şeyi itiraf ediyo, kocam Cüzdanı eve getirdi içindeki paraları alıp cüzdanı Hela(Tuvalet) ya attı diyo. Hanımın ifadesi doğrultusunda cüzdan Heladan çıkarılıyor, Adil kurtuldu, diye Ciga dayı anlatırdı Kahvede atışıyolar, Kahvede tartışırlar, Cerci Dayı buna çok hakarette bulunuyo,en nihayeti bıçak kemiğe dayandı, şeytan ıvgaladı Tabancayı aldım, Evinde her gün toplantı olurdu! Gene çok gürültü vardı, vardım kapıyı çaldım, yukarı camdan baktı, bana dur geliyorum ulan bilmem ne yaptığımın adamı dedi, Evinin önünde vursam evdekiler beni linç eder ,Halin kapısına kadar arkamdan geldi, arkamdan durmadan küfür yağdırıyor, durdum bana yetişti, beni altına aldı, çok güçlü idi, altından silahı zor kullandım, tetiğe bastım üstüme yığılıp kaldı ,insan ölüsü öyle ağır oluyor ki altından zor kurtuldum, Kalktım Emirdağ’ını terk ettim kaçağım, ,Kaçmayacaktım üstüne üstlük o zaman birde posta arabası soyuldu, onu da bizim üzerimize attılar Adil ağa, yemin ediyorum soygunla hiç alakam yok, kime derdini anlatacaksın, dağdan dağa .obadan obaya, yata kalka Hududa vardım Suriye’ye geçtim, oradaki insanlar çok iyi davrandılar, bende onlara kadınları kızlarına kardeşleri gibi davrandım, kem gözle bile bakmadım. Yıllarım orda geçti orda beni Suriyeli obalarından bir kız ile everdiler. Sonrası işte af ilen tekrar vatana döndüm.

 

Beyime beyime Bayram beyime,

Kızım oda döndü çerçi dayına,

Kızımın balkonunda gazete okur,

Güziden büyüyünce kilimde dokur,

Kabristanlıkta bülbüller şakır,

Bayramı görürsem emrine şükür,

Beyime beyime Bayram beyime,

Kızım oda döndü çerçi dayına,

Bayram bir gül idi Kazım budağı,

Soldu mu ola Gül Bayram,ın dudağı,

Şamda durur efendi,nin budağı.

Beyime beyime Bayram beyime,

Kızım oda döndü çerçi dayına.

İnmiş Gitmiş Karacören Düzüne,

Siğim Siğim Kanlar akmış Dizine,

Ben Ne deyim Şu Şerif,in kızına,

Bayramı sormadan yağlıyı sormuş,

Beyime beyime Bayram beyime,

Kızım oda döndü çerçi dayına.

Keşif geldi kapımıza dayandı,

Sarı saçlar Al kankara boyandı,

Bayram beyde Altılıya güvendi,

Altılı bunuda elden almamış,

Beyime beyime Bayram beyime,

Kızım oda döndü çerçi dayına.

Kınaman komşular ben oldum aşık,Yanımda yatıyor Bayramsız (Babasız)Beşik.

 

 

Topak kızın kardeşi Balkan savaşında bir bacağını kaybeder ve İstanbul,da ölür,gardaşına ağıdı.

 

İstanbulun dört tarafı avludur, Hastanenin dört tarafı kapılı,

Değme zalım doktor iki evlidir, Sol böğrü kılıçlı ardı tazılı

Sağ dizide karyolada bağlıdır, Kurbanlar olduğum gara yazılı,

Sarıldı boynuma ölüyom diye, Hacı gelmeyince vermem canımı.

İstanbul,da koç kurban kalıyom diye.

 

Tren iskeleden alır islimi,

Her bacılar benim gibi yaslımı,

Zalım düşman kesti benim aslımı,

Sarıldı boynuma ölüyom diye,

İstanbulda koç kurban kalıyom diye.

 

Yeğin olur derelerin alıcı

Zabitler böğrüne dakar gılıcı,

Anamın oğluda şu deli Hacı,

Hacı gelmeyince vermem canımı.

 

Hey dağlar dağlarda boranı dağlar,

Hacıda oturmuş silahın yağlar

Dönede başını çemenli bağlar

Bunada ağlasın emmiler dayılar,