Cüzzam tedavisi olan bir hastalıktır

24 Aralık 2016 - 15:33

Cüzzam tedavisi

olan bir hastalıktır

 

Dünya Cüzzam Haftası dolayısıyla bir açıklama yapan İl Halk Sağlığı Müdürlüğü:

Kötü hayat şartları, temizlik şartlarında uygunsuzluk, iyi beslenememe cüzzam hastalığının sevdiği şartlardır. Erken tanı konularak etkin tedavi uygulanan hastalarda ise herhangi bir sakatlık söz konusu olmamaktadır

 

 

Afyonkarahisar İl Halk Sağlığı Müdürlüğünden Dünya Cüzzam Haftası dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, cüzzam hastalığında erkek tanının önemine dikkat çekildi, “Hastaya geç tanı konulması ya da doğru tedavi uygulanmaması halinde el, ayak ve gözlerde bazı şekil bozuklukları ve sakatlıklar görülmesi muhtemeldir” denildi. Açıklamada, her yıl ocak ayının son haftasının Cüzzam Haftası, son Pazar günün de ‘Cüzzam Günü’ olarak ilan edildiği  hatırlatılarak, halk arasında cüzzam olarak bilinen lepra hastalığının tanısının kolay, erken tanı konduğunda önlenebilen ve tamamen tedavisi edilebilen bir hastalık olduğuna yer verildi.

Verem basiline benzeyen lepra basilinin, deri ve sinirleri tutarak belirtilerini gösterdiği kaydedilen hastalığa, geç tanı konulması ya da doğru tedavi uygulanmaması halinde el, ayak ve gözlerde bazı şekil bozuklukları ve sakatlıklar görülebileceği belirtildi.

 

HASTALIĞIN YOK EDİLMESİNİ GÖÇLER ÖNLÜYOR

İl Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün açıklaması şöyle: “Erken tanı konularak etkin tedavi uygulanan hastalarda ise herhangi bir sakatlık söz konusu olmamaktadır.

Kötü hayat şartları, temizlik şartlarında uygunsuzluk, iyi beslenememe cüzzam hastalığının sevdiği şartlardır. Bu yüzden dünya üzerindeki geri kalmış ülkelerde yaşanan yoksulluk, açlık, nüfus yoğunluğunun yüksek olması, iç savaşlar ve bu sebeplerden dolayı yaşanan sürekli göçler basilin kökünün tamamen kazınmasını önlemektedir.

Cüzzam basiline karşı çoğu insanda doğal bir bağışıklık söz konusu olup, bu kişiler basili almış olsalar bile vücut dirençleri basili yok edeceği için hastalık gerçekleşmemektedir. Basil vücuda girdikten hemen sonra değil, 2-7 yıl sonra ilk hastalık belirtileri görülür. Kuluçka süresinin değişken ve uzun olması da tanı koymayı güçleştiren faktörlerdendir. Genellikle solunum yoluyla bulaşan basilin, uzun süre hasta kişi ile temas halinde olan kişilere ve ailede aktif basil çıkaran hasta kişi varsa, beraber yaşadığı çocuklara geçmesi ihtimali daha yüksektir.

 

ÇOCUKLAR HASTALIĞA KARŞI DAHA DUYARLIDIR

Cüzzam; yol açtığı fonksiyon kayıpları, sosyal damgalanma ve dışlanma gibi etkileri nedeniyle özel bir sağlık problemidir. 1980’li yılların başlarından bu yana yapılan etkili kampanyalar ve tedavide birden fazla ilacın birlikte kullanılması ile 16 milyondan fazla hasta tedavi edilmiş ve hasta sayısı önemli ölçüde azalmıştır.

Lepra basilinin tek kaynağı insandır. Ağız ve burun salgıları ile yakın ve uzun süreli temas sonucu damlacık enfeksiyonu ile bulaşır. Çocuklar hastalığa karşı daha duyarlıdır. Basil çok yavaş çoğalır. Kuluçka süresi 3-12 yıl arasında değişir; ortalama 2-4 yıldır. Belirtilerin görülmesi bazen 25 yılı bulabilir.

Doğal direncin yanında, bebeklik çağında yapılan Verem ( BCG ) aşısı vücut direncini arttırarak Cüzzam hastalığına yakalanmayı önlemektedir. Bu yüzden BCG aşısının önemi bir kat daha artmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü’ nün (DSÖ) verilerine göre, dünyada her yıl yaklaşık 200 000 yeni Lepra vakası tedaviye alınmaktadır. Lepraya bağlı olarak çeşitli sekel ve sakatlıklar bırakabilen komplikasyonlar gelişmektedir. Ancak etkin tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde, günümüzde Lepraya bağlı ağır sekeller önlenebilmektedir.

 

GEÇEN YIL ÜÇ VAKA TESPİT EDİLDİ

Ülkemizde Lepra hastalığı bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar kapsamında olup halen “Lepra Eradikasyon Programı” uygulanmaktadır. DSÖ lepra için eliminasyonu, hastalık prevalansının 10 binde 1 vakanın altına indirilmesi olarak tanımlamış olup, ülkemizde de hastalık prevalansı (belirli bir nüfusta, belirli bir zaman dilimi içerisinde, çalışma kapsamında yer alan, belirli bir hastalık veya hastalıklara sahip tüm olguların oranı) 10 binde 1 vakanın altındadır. Türkiye’de 2016 yılı içerisinde toplam 3 yeni vaka tespit edilmiştir. Kayıtlı Lepra hastası toplam 623 olarak saptanmıştır.

Lepra hastalarının tedavi ve takipleri deri ve zührevi hastalıklar kliniklerinde yapılmaktadır. Ayrıca Deri ve Tenasül Hastalıkları Dispanserleri de lepra hastalarının takiplerini yapmaktadır. Hastalığın tedavisinde kullanılan ilaçlar Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz karşılanmaktadır.

Toplumu Cüzzam hakkındaki yanlış bilgilerinden arındırmak, Cüzzamlı hastalara karşı takınılması muhtemel yanlış tavırları, bilgisizlik sebebiyle oluşan korkuları ortadan kaldırarak, hastalığın erken teşhis edilmesini sağlamak amacıyla Ocak ayının son Pazar günü Dünya Lepra Günü ve takip eden hafta Lepra Haftası olarak belirlenmiştir.

Haftanın diğer bir amacı Cüzzamlı hastaları da topluma kazandırmaktır. Tedavide tıbbi uygulamalarla birlikte hastaların hayata küsmelerini önlemek de büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden Lepra tanısı konan kişilerin de toplumumuzun bir parçası olduğunu unutmadan; yeterli anlayış, sevgi ve desteğin gösterilmesi tıbbi tedavideki başarıya katkı sağlayacaktır.”●Fadime Akar