Çok yemek, zayıflamak ve iyileşmek için harcıyoruz!
Çok yemek, zayıflamak ve
iyileşmek için harcıyoruz!
Afyonkarahisar’da düzenlenen ‘Helal Gıda ve İnsana Etkileri’ konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Çeker: Günümüz insanı yemek için harcama yapıyor sonra zayıflamak için harcama yapıyor en sonunda çok yediği için hastalanıyor iyileşmek için harcama yapıyor
ÖMER BAĞLAN-Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, ‘Helal Gıda ve İnsana Etkileri’ konulu konferans verdi.
Rehberlik Araştırma Merkezi'nde düzenlenen konferansta, son zamanlarda helal gıda konusunda toplumda ciddi bir hassasiyet olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çeker, helal gıda tüketmenin önemini, önemli örneklerle açıkladı. Malezya’nın helal gıda sertifikası ve standartları konusunda başı çektiğini belirten Çeker, “Hıristiyan ve Budistlerin helal haram noktasında hassasiyetleri yok zaten. Yahudiler özellikle domuz eti konusunda çok titizdirler ve onların da kendilerine göre damga veren bir kurumları var. Müslümanlar ise Yahudilerle Hıristiyanlar arasında bir noktada titizlik gösteriyorlar. Ülkemizde daha fazla bu konuda çalışmalar yürütülmesi gerekiyor” dedi.
HELAL GIDA İLE İLGİLİ İSTATİSTİKİ BİLGİLER VERDİ
Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi tarafından düzenlenen ‘Helal Gıda ve İnsana Etkileri’ konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Çeker, helal gıda ile ilgili istatistiki bilgiler verdi. Çeker, “Geleceğin parası helal gıdada. Dünya bütçesi 60 trilyon dolar bunun 3 trilyon doları gıdaya ve bunun da yüzde 40’ı helal gıda için harcanıyor. Dünya milletleri büyük bir pazar olarak olaya bakıyor. Bunun için helal sertifikası almış şirketler bugün Avrupa’da marketlerde domuz etlerinin üstünde helal kesim diye yazıyorlar. İnsanoğlu helale ayarlı olarak yaratılmıştır. Doğuştan gelen ayarınızı bozmamak için helal gıdalar tüketilmelidir. Dünya üzerinde 1,5 milyar insana yetecek şekilde helal gıda vardır diğeri endüstriyel gıdadır. Kapitalizmin felsefesi doyma ye yiyebildiğin kadar tıka basa ye, çok yemek, çok üretim demektir. Onun için günümüz insanı bir yemek için harcama yapıyor sonra zayıflamak için harcama yapıyor en sonunda çok yediği için hastalanıyor iyileşmek için harcama yapıyor.”
BESLENMEDE PSİKOLOJİNİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKİYOR
Günümüzde hangi tür gıdalara özellikle dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Prof. Dr. Orhan Çeker, ayrıca dengeli beslenme yöntemleri ve hangi zamanlarla yemek yenilmesiyle ilgili önerilerde bulundu.
Öte yandan, Prof. Dr. Orhan Çeker, bir çok ilde verdiği ‘helal gıda’ konulu konferanslarda,
Beslenmede psikolojinin önemine dikkat çekmesiyle tanınıyor.
Çeker’in bir çok ilde verdiği konferanslarda, beslenmeyle ilgili dile getirdiği önemli kavramlardan birisi ‘modernizmin’ insan beslenmesine getirdiği olumsuzluklar.
YİYECEKLERİN ÇOĞU PSİKOLOJİK İHTİYAÇLAR DOLAYISIYLA YENİYOR
Psikolojik doyma ve biyolojik doyma diye iki farklı kavrama dikkat çeken Prof. Dr. Çeker, “Bir insan yiyecek yiyecek, ne zaman ki canı bir şeyler çekmeyecek o zaman doymuş oluyor. İşte bu beyaz adamın daha çok satmak için uydurduğu söylemdir. Doymak bu değildir” ifadelerini kullandı. İHA’nın haberine göre, “Gece yatınca ne yediğinizi bir düşünün” diyen Prof. Dr. Orhan Çeker, düşününce akla gelen yiyeceklerin çoğunun psikolojik ihtiyaçlar dolayısıyla yendiğini vurguladı. Canın çektikçe yenmesi anlayışının üç sorunu doğurduğunu söyleyen Çeker, “Bu sorunlardan birincisi kilo, ikincisi obezite, üçüncüsü bunlardan doğan hastalıkların tedavisi. Bunların ayrı ayrı masrafları da var. Biyolojik doyum bu anlamda önemli. Doyma, canının her çektiğini değil biyolojik olarak ihtiyacın ne ise o kadarını yemektir. Şu anda psikolojik olarak mı yoksa biyolojik olarak mı doymaya çalışıyoruz? Bunu karıştırmış durumdayız” diye konuştu.