AKP döneminde dış borç 417 milyar dolara çıktı

17 Şubat 2017 - 14:56

AKP döneminde dış borç

417 milyar dolara çıktı

 

 

CHP İl Başkanı Demirkırkan: İMF’ye 23.5 milyar dolar ödedim diye övünen AKP döneminde Türkiye’nin dış borcu 3 kattan fazla artarak 417 milyar dolara çıktı

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında “İMF’ye 23.5 milyar dolar ödedim diye övünen AKP döneminde Türkiye’nin dış borcu 3 kattan fazla artarak 417 milyar dolara çıktı” dedi. CHP İl Saymanı Ömer Bıçak'ın da katıldığı basın toplantısında, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek referandumda, iktidarın tüm baskılarına, devletin tüm imkanlarının seferber edilmesine rağmen sandıktan Hayır oyunun çıkacağını öne süren Demirkırkan, Türk lirasının son 4 ayda yüzde 25 değer kaybettiğini belirterek,  “İşsizlik 12.7 ye yükseldi. İMF’ye 23.5 milyar dolar ödedim diye övünenlerin döneminde Türkiye’nin dış borcu 3 kattan fazla artarak 417 milyar dolara çıktı. Bu dönemde  668 bin kişi daha işsiz kalarak toplam işsiz sayısı 3 milyon 872 bin kişi oldu” görüşünü savundu.

Demirkırkan’ın basın toplantısında dile getirdiği konulardan öne çıkan bazı satırbaşları şöyle: “Aralık 2016 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı yüzde 32,7 olarak gerçekleşti.  Yani ülkemizde çalışanların 1/3 ü kayıt dışı çalışıyor.

Ekonomi harap haldeyken yeni Anayasada ekonomiyle ilgili ne var. Hiçbir şey olmadığı gibi burada da tek adama endekslenen bir bütçe var. Parlamenter demokrasilerde bütçe yapma yetkisi meclisindir. Önerilen Anayasa değişikliği ile Bütçeyi Başkan yapacak, meclise sunacaktır. Eğer Meclis önerilen bütçeyi kabul etmezse geçen yılın bütçesi yeniden değerlenme oranında artırılarak devam edilecektir. Yani diğer bir ifadeyle meclisin bütçe konusunda son ve belirleyici söz söyleme hakkı elinden alınmaktadır.

 

MİLLETVEKİLLERİ VATANDAŞ LEHİNE DEĞİŞİKLİK ÖNERGESİ VEREMEYECEK

Ülkenin yüzde 100’ünden toplanan vergiler yüzde  51 oy alan bir kişi tarafından belirlenecektir. 645 milyar miyar liralık bütçe tek kişinin insafına ve yönetimine bırakılacak. Milletin vergilerinden toplanan paralar milletin kontrolünden çıkacak. İşçinin, memurun ve emeklinin  ne kadar maaş alacağına, çiftçinin ürettiği malların taban fiyatına, buğday, arpa, pancar, fındık çay, üzüm fiyatlarını bir tek kişi belirleyecek. Kimsenin buna müdahale hakkı olmayacak. Hatta meclisin dahi müdahale hakkı olmayacak. Anayasa’nın 161 maddesinde yapılan değişiklikle Meclis görüşmeleri sırasında ‘milletvekilleri, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar’öÖnerisi getirilmektedir. Yani Başkanın önerdiği bütçe Mecliste görüşülürken milletvekilleri gider artırıcı yani ücretliye zam yapalım, süt ve taban fiyatlarını artıralım, emekliye iki maaş ikramiye verelim diyemeyecek. Ya da gelir azaltıcı yani Bağkur borçlarına af getirelim, askeri ücreti vergi dışı bırakalım, KDV yada ÖTV’yi düşürelim diyemeyecek. Yani milletvekilleri vatandaş lehine değişiklik önergesi veremeyecek.

 

MİLLETİMİZ VİCDANININ SESİNİ DİNLEYEREK HAYIR DİYECEK

Piyasaların, ücretlerin, maaşların ne olacağı tek adamın keyfine kurban edilemez. Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelerde son 25 yılın ortalama enflasyon oranı yüzde 57’dir. Parlamenter demokratik sistemle yönetilen ülkelerde ortalama enflasyon oranı ise yüzde 3’tür. Kişi başına gelir de ise tek adam yönetimlerinde 4 bin 700 dolar, Türkiye gibi parlamenter demokratik yönetimle idare edilen ülkelerin ortalaması da 35 bin dolardır. Ekonominin nasıl yönetileceği bir kişinin keyfine bırakılamaz.

Çiftçimiz köylümüz emekçimiz vatanın özgürlüğün ekmeğini kimseye kaptırmaz. Vatanın tapusunu ve ekmeğini Tek Adama da kaptırmayacaktır.

Ülkemizde şu anda OHAL şartlarının getirdiği olumsuz şartlara ilave olarak tarafların eşit şartlar altında yarışmadığı bir seçim geçirmektedir.

Devletin uçağıyla, arabasıyla, parasıyla tüm imkanlarıyla evet kampanyası yürütenlere milletimiz vicdanının sesini dinleyerek hayır diyecek.

TRT 1’de muhalefetten bir lider gören oldu mu? Yerel televizyonlarda Onların basın açıklamaları dahi canlı yayınlanmıyor mu? İnternet ve gazete sayfalarının haberlerinde muhalefeti gören oluyor mu?

Bizim arkamızda devlet yok, zorla korkutularak maddi ve manevi yardım veren işadamlarımız yok. Ama bizim ülkemizin aydınlık geleceğine dair inancımız var. Ev ev, sokak sokak, mahalle mahalle dolaşarak, insanlarımıza tek tek dokunarak, uzun uzun anlatarak, sohbet ederek mücadelemize devam ediyoruz. Onlar saraylarda oturup, devletin uçaklarıyla dolaşsınlar bizler halkımızla iç içe kol kola yolumuza devam edeceğiz.

 

DEMOKRASİMİZİN ÜZERİNDE KARA BULUTLAR DOLAŞIYOR

Sayın başkan Saadet Partisinin nasıl CHP ile birlikte olduğunu anlayamadığını ifade etmiş. 1974 yılında TC 37 hükümetini Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan kurdu. Bu hükümet Türkiye tarihine altın harflerle yazılan Kıbrıs Barış harekatını gerçekleştirdi. Sözde değil, özde kahramanlık yaptı. Vatan menfaati için bir araya gelmenin en güzel örneğini verdi. Bugün de ülkemizin üzerinde Cumhuriyetimizin üzerinde, demokrasimizin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Gerçek vatanseverler vatan için, millet için hiç tereddüt etmeden bir araya geliyor. Siz bunu anlayamazsınız. Bu vatan sevgisidir. STK’larla otel salonlarında yaptığınız kahvaltılara, içinizdeki hayırcıları ikna etmek için verdiğiniz  akşam yemeklerine, içinizdeki FETÖ’cüleri kamufle etmek için yaptığınız abudik gubidik işlere benzemez. Çünkü burada rant yok. Burada tüm baskıları göze alan, medyanın tüm kollarının zapt edildiği bir dönemde kıt imkanlarla savaş veren insanların inancı var, azmi var.. Bizim ‘gönlümüze ferahlık verecek, işimizi kolaylaştıracak, gücümüzü artıracak bir  değil binlerce yardımcımız’ var. Hiç tereddüdümüz yok. Harun olmak için gelip Karun olanlar bunu anlayamazlar.

Şuhut’ta 20 gün önceden aldığımız izne rağmen miting saatini değiştirmeye ve iptal ettirmeye çalışanlara, Sandıklıda sürekli yırtılan billboard resimlerine, merkezde belediye anonslarının yapılmamasına rağmen Hayır çıkacak. İstediğiniz baskıyı yapmaya devam edin.”◄POLAT YILMAZ