phishing
Kontrollerin sıklaşması gerekir
SAİT KARADUMAN

SAİT KARADUMAN

KONUŞUYORUM

Kontrollerin sıklaşması gerekir

11 Aralık 2015 - 11:28

Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonlarda gümrük kaçağı sigara ve içkiler yakalandı.

Kent olarak konumumuz gereği kavşak noktasındayız ve ilimizden geçen araç sayısı oldukça fazla.

Durum böyle olunca da ilimizden geçen kaçak sigara ve diğer maddelerin de fazla olması normal.

Daha önceki yıllarda da yapılan operasyonlarda bu tür kaçak ürünler yakalandı.

Yakalanan kişiler ve ürünlerinin çoğunlukla doğu illerimizden ve doğu illerimizden gelen araçlar olduğu da bir aşikar.

Afyonkarahisar’a kadar gelinceye kadar oldukça fazla ilden geçiş yapıp geliyorlar.

Buralarda hiç mi denetim yapılmıyor ki; kentimizde bu kaçak ürünler ele geçiriliyor.

Elbette bizden geçen bazı kaçak ürünler de Uşak’ta yakalandığı oluyor.

Yeni yıla gireceğimiz şu günlerde bu tür denetlemelerin artırılmasında yarar görüyorum.

Diğer illerde hazırlanıp da Büyükşehirlere sevk edilecek daha çok kaçak ve sahte içki ve sigaralar ele geçirilecektir.

 

***

 

Akademisyen diyor ki…

 

Kocatepe Gazetesinde yer alan Burcu Aydın arkadaşımızın bir haberinde, AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Dr. Abdülkadir Macit, "İlim Okuma Alışkanlığı ve Üniversite Gençliği" başlıklı bir konferans vermiş.

Konuşmasında günümüz dünyasında kitap okuma çerçevesinde istatistik bilgilere de veren Macit, Türkiye'de 15-20 senede kişi başına bir kitabın düştüğünü belirterek, “Türkiye olarak bizim okuma oranımız budur. Almanya'da ilkokul çağında ki öğrencilerin müfredat gereği ilk 5 yıllık eğitim sürecinde bir Alman 250 adet kitap okumaktadır. Durum Türkiye'de ilkokul sürecinde zorunlu olarak okutulan kitap sayısı olarak 12'ye düşüyor" demiş.

Dediyse doğrudur…

Ne de olsa bir akademisyen.

Akademisyenler oldukça kitap okuyor olmalı.

Daha önceki dönemlerde Profesör olabilmek için başkalarının eserlerini çalarak kendine mal edenleri ve haksız yere profesör olanları bu guruptan ayrı tutmak gerekir elbette.

Bu arada Sayın Akademisyen Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’ndan da örnekler vermiş.

Onların ne kadar çok kitap okuduklarından söz etmiş.

Ve eklemiş;

“Sözünü ettiğimiz insanların hayatlarına ilmi cihetle baktığımız da hayatlarında ilmin önemli derece de yer teşkil ettiği görülüyor. Bu insanları zamanlarından ilime ayırma noktasında fedakarlık yaptıran şey neydi? Peygamberimize (SAV) inen ilk emir oku oldu. Şunu unutuyor muyuz? Oku diyen Rabbimiz okumadığımızın hesabını bize sormayacak mı? Ayeti kerime de namaz kılın emri farzdır. Oku da emir olarak verilir. Tavsiye değil emirdir. Okumadığımız dakikaların, ilimle geçmeyen anlarımızın hesabını Rabbimize vermeyeceğimizi düşünüyoruz? Başta söylediğim gibi miktar, zaman ve mekân yok."

Macit hocam, Üniversite akademisyenlerinin susturulduğu, basının susturulduğu, yargının susturulduğu bu günümüzde siz hangi kitaptan söz ediyorsunuz.

Söyleyin de biz de okuyalım o kitabı…

 

***

Rusya’daki Türk Voronezh Üniversitesi’nde okuyan 13 öğrenci, mezuniyete 6 ay kala vizeleri iptal edilerek okuldan atıldı.

 

***

 

Türk Bandıralı ‘IDC Pearl’ isimli kuru yük gemisi Tayvan’da onarım için demirlediğinde makine dairesinde çürümüş 2 ceset bulundu. Kimliği belirsiz kişilerin 5 yıl önce öldüğü bu sürede dünyayı dolaştığı öğrenildi.

 

***

 

AK Partili Ordu Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Atatürk’ün ünlü “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözünü “Kent estetiğine aykırı” buldu. Belediye, Atatürkçü Düşünce Derneğinin Perşembe ilçesindeki şube binasına asılan ‘’Her Türlü Teröre Hayır… Yurtta Barış Dünyada Barış’’ yazılı pankartın indirilmesini istedi.

***

 

İzmit’te pişmaniye imalatçısı şirketin Rusya’da bulunan deposuna götürmek istediği 20 bin dolar değerindeki bir TIR dolusu pişmaniye, Türk ürünlerine konulan ambargo nedeniyle gümrükten çevrildi.

 

 

***

İyi ki geçiyorsun zaman. Ya acının en derinime işlediği bir anda donsaydın! Mevlana

 

***

 

İki rahibe varmış biri matematikçi biri mantıklı. Bunlar bir aksam karanlıkta kiliseye dönerlerken matematikçi rahibe mantıklıya dönerek;

-"Yaklaşık 20 dakikadır bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklaşıyor su anda aradaki mesafe 50 metre" der.

Bunun üzerine mantıklı rahibe bunun tek mantıklı açıklaması olabileceğini ve adamın kendilerine tecavüz edeceğini ve daha hızlı yürümeleri gerektiğini belirtir. Rahibeler daha hızlı yürümeye başlarlar. 2 dakika sonra matematikçi rahibe:

-"Adam da hızlandı ve aradaki mesafeyi kapatıyor, şu anda 30 metre arkamızda... O zaman mantık olarak koşmamız gerekir."

Rahibeler koşmaya baslar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe

-"O da koşuyor ve arayı kapatıyor su anda mesafe 10 metre. O zaman mantık olarak bizi yakalayacak birimiz sağa diğerimiz sola saparak kiliseye ulaşmaya çalısalım en az birimiz kurtulur.".

Ve matematikçi sağa doğru koşmaya mantıklı sola doğru koşmaya baslar. Matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulaşır ve telaş içinde beklemeye baslar. Aradan 40 dakika geçtikten sonra mantıklı rahibe gelir.

Matematikçi sorar;

-"Ne oldu ne yaptın ?"

-"Adam beni takip etti artik mesafe üç-beş adıma kadar azalmıştı, mantık olarak daha fazla koşmanın anlamı yoktu...

-"Eeee..."

"Mantık olarak ben durdum adamda durdu."

-"Sonra..."

-"Mantık olarak ben eteğimi kaldırdım oda pantolonunu indirdi."

-"Peki daha sonra...."

-"Daha sonra ne olacak eteğini kaldırmış bir rahibe pantolonunu indirmiş bir adamdan daha hızlı koşar..."

YORUMLAR

  • 0 Yorum