Sanıyorum 1959 Nisan ayı falandı. İlkokul son sınıftayım. Nisan ayının başlaması ile birlikte yağışlarda başladı. Hem de ne başlama.. Nisan ayının ilk günü başlayan bahar yağmurları aralıksız 30 gün gece gündüz yağdı. O yıllardaki çocukça düşüncelerimizle yağışların biran önce kesilmesini bekliyorduk. Yağışlar kesilirse 40 yamalı topumuzla Fenerbahçe– Galatasaray maçları oynayacaktık. Neticede yağışların kesilmesi ile futbol oynamaya başladık. Yine o çocukça ve safiyane duygularımızla yağışların kesilmesine nede çok sevinmiştik.. Şimdi o yılları hatırladığımda her türlü sebze ve meyvenin, ekinlerin ne derece bereketli olduğunu görür gibiyim.
Değerli okurlarımız kışlar artık eskisi gibi değil Kar’a ve yağmura hasret kaldık. İnanın şu birkaç gündür yağan yağışlar insanlarımızı öylesine mutlu etti ki anlatmak mümkün değil. İnşaallah yağışlar Nisan boyu sürer de bereketli bir mevsim yaşarız. Buna ülke olarak çok ihtiyacımız var. Yağmur demek, kar demek bereket demektir. Rabbim daha çok yağış verir inşallah. Yağış olması insanlarımızı memnun ederken yağış dolayısı ile de mağdur olan insanlarımızda var. Diyeceksiniz ki “ hem yağış dolayısı ile memnuniyetinizi belirtiyorsunuz hem de mağduriyetten bahsediyorsunuz “ bu neyin nesi ? Hepinizin de bildiği üzere yağmur biraz fazla yağdığı zaman caddelerimiz adeta Deniz oluyor. Özel araçlarımızla geçerken bile sanki denizi yararak geçiyoruz. İşte böyle bir havada altındaki araba ile son derece süratle birikinti su içinden geçen magandayı düşünün. O maganda sudan geçerken araca binmek için koşuşturanların üzerine devrilen, sıçrayan suyu düşünün. Yolda yürüyen insanlar özel araçları olmadığı için üzerlerine su sıçratan magandalara cevapta veremiyorlar. Bu görünüm her yağışta çeşitli biçimlerde hala devam ediyor. Bu sonradan görme magandalara “ dur diyecek bir makam yok mu…? Bu haltı yapan ve utanmadan ıslattığı insanlara bakarak 32 dişini gösterip gülen şehir kırolarına ne diyebiliriz ki ? Bu utanmaz ve kadir kıymet bilmeyen maganda ile bizler fazla ilgilenmediğimiz sürece mutlaka gerçeği görecekler ve toplumun istemine uyacaklardır. Ne yani biz mi onlara uyalım ?
Kalın sağlıcakla.
YORUMLAR