phishing
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

MUTLAKA AÇIKLAMA YAPILMALI

                MUTLAKA AÇIKLAMA YAPILMALI

 

 

Afjet Afyonspor’da sular durulmuyor. Son günlerde yaşananları insanın aklı almıyor. Son olayların temelini kongre konusu teşkil ediyor. Bu karmaşaya birilerinin açıklık getirmesi gerek. Şöyle ki;

28 Temmuz 2017 günü saat 12.50 civarlarında Başkan Salih Sel bir açıklamada bulunuyor ve “Görüşmelerimiz devam ediyor. Genel kurul gününü tespit edip kongremizi yapacağız ve ben aday değilim” diyor.

Ancak aynı gün öğleden sonra yeni yönetim Afjet Afyonspor’a el koyuyor, kulübe giderek futbolcularla tanışıyorlar. Ardından da yönetim Yasin Hocayı gönderiyor.

ALİ ŞAHİN İSYANLARDA

Yönetim kurulunda kurucu üye olarak görev alan Afyon’umuzun eski yıldız futbolcularından iş adamı Ali Şahin yönetim dışına itiliyor. Ne olduğunu anlayamayan Ali Şahin yaşananlar nedeniyle isyanlarda.

Pazartesi günü köşemde Afjet Afyonspor’daki son gelişmeleri masaya yatırmış olan bitenleri anlatmıştım. Gelişmeleri aktarırken Afyon Futbolunun unutulmaz yıldızlarından ve Afjet Afyonspor’un kuruluşundan bu yana yönetim kurulu üyesi olan ancak son oluşturulan yönetimde haberi bile olmadan  yönetimden tecrit edilen Ali Şahin, tabir caiz ise ateşle barut adeta. Yaşananları şaşkınlıkla izleyen Ali Şahin, “İnanılması güç bir süreç yaşanıyor, ben yönetim kurulu üyesi olduğum halde ne kongreden ne de seçilen yeni yönetimden haberim var.Bir oldu bitti ile karşı karşıyayız. Bir yönetim kurulu üyesi olarak olaylardan haberim olmalıydı” diyor.

BİR PAÇAVRA ESKİSİ GİBİ YÖNETİMDEN ATILIYORUM

“Ben sıradan bir yönetici değilim. Kurucu yönetim kurulu üyesiyim” diyen Ali Şahin şöyle deva ediyor: “Bu kulübün kuruluşunda en fazla emeği olanlardan birisiyim. Ortada Afyonspor falan yokken ben semtimizin takımı olan Sahipataspor’u taraftarlardan habersiz Salih Sel ve ekibine teslim ettim. Bunu Afyonspor’u kursunlar diye yaptım. Olay ortaya çıkınca da semtimizde ‘Takımı satan’ insan pozisyonuna düştüm. Beni herkes tanır ekonomik sıkıntılarım yoktur. Ancak insanlar Sahipataspor’u Afyon spor yapılmak üzere il yöneticilerine vermemin ardından taraftarlar bana ‘Takımı kaça sattın’ diye hakaret ettiler. Hiç hak etmediğim halde çok ağır ithamlar altında kaldım. Şimdi ise hiç haberim olmadan bir paçavra eskisi gibi yönetimden atılıyorum. Üstelik hiçbir şeyden haberim yokken.

ORTADA NE GENEL KURUL, NE DE KONGRE VAR

Ben bütün bunları hak etmedim. Ortada ne genel kurul, ne de kongre var. Hiç kimsenin bir şeyden haberi yok ve ben kapı dışarı ediliyorum. Şimdi yönetime gelenlere soruyorum siz yangından mal kaçırır gibi kimin malını kimden kaçırıp hakkınız olmadığı halde üzerine oturuyorsunuz? Bu hakkı nereden ve kimden aldınız? Bizlerin haberi olmadan daha doğrusu Afyon’da kimsenin haberi olmadan bu işi nasıl becerdiniz? Merak ediyorum doğrusu. Ancak şunu ifade etmeyi bir görev sayıyorum: Yanlış yoldasınız ve Afjet Afyonspor’u hiç de iyi günler beklemiyor. İnşallah ben yanılırım.

25 YILLIK ORTAKLIK (ZOT KADİR ve SAİT GÖKTAŞ)

Ülkemizde ortak işletmeler çok uzun ömürlü olmuyorlar. Birçok ümitlerle bir araya gelerek ortak işletme ve ticarethane kuranlar çoğu kez incir çekirdeğini doldurmayacak nedenlerle bu ortaklıkları sonlandırıyorlar. Demem o ki Türkiye’de ortak iş yapmak çok zordur. Uzun süren ortaklıklar çok azdır. Benim şimdi sizlere anlatacağım ortaklık 25 yıllık olup hiç sekteye uğramamıştır. Gıpta edilecek bir ortaklıktır.

Eminim okuyucularımızın çok büyük bir bölümü şimdi anlatacağım 2 ortak iş adamımızı tanırlar. Zot Kadir ve Sait Göktaş. Bu ikili 11 yaşından beridir iki samimi arkadaştırlar. Yıllardır  yedikleri içtikleri ayrı gitmemiş, hiçbir zaman da birbirlerini kırmamışlardır. Bu ikili birlikteliklerini  müşterek bir iş yaparak taçlandırmak istemişler ve ortak bir balık lokantası açmaya karar vermişlerdir. Bu düşüncelerini de 1992 yılında hayata geçirerek  Çay-Bolvadin karayolunun 3. kilometresinde bir balık lokantası açmışlardır. Öyle ki 25 yıldır ortaklıklarında birbirlerini hiç incitmeyen ve kırmayan ikili bölgemizde olduğu kadar bölgemiz dışında da haklı bir üne sahip olmuşlardır.

ONLAR İÇİN EN ÖNEMLİ ŞEY MÜŞTERİ MEMNUNİYETİDİR

Zot Kadir ve Sait Göktaş’ın yerine gidenlerin en sevdikleri ve hoşlandıkları husus ; güler yüz ve kaliteli hizmettir. Kadir ve Sait müşterileri ile bire bir muhatap olurlarken, çalışan personellerde müşterilerin etrafında tabir caiz ise adeta pervane oluyorlar. “Ben patronum” olgusunu bu işyerinde göremezsiniz. Gittiğinizde Sait’i elinde hortumla çiçekleri sularken, Kadir’i ise iş elbisesini giymiş balık pişirirken bulabilirsiniz. Onlar için en önemli şey müşteri memnuniyetidir, bu olgu onların öncelikli ilkesidir.

SEBZE MEYVE TAZE TAZE BAHÇEDEN

Gelelim mekanın güzelliğine; inanın orada kendinizi “yalancı cennette” hissedersiniz. Ağaçların çokluğu nedeniyle gök yüzünü görmekte zorlanırsınız.  Oturduğunuz yerde tepenizdeki ağaçlardan ; dut, kayısı, zerdali, elma ve armut gibi meyveleri, bahçesinden de biber, salatalık, domates gibi sebzeleri elinizle koparıp yiyebilirsiniz. Zaten masanıza gelen sebze ve meyveler de kendi üretimleri olup günlük toplanıp müşterilere servis edilmektedirler.

Bahçedeki çiçekler için ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Bahçede yedi veren gülünden tutun da kadife çiçeğine kadar sayısız çiçek açmış sizleri bekliyor. Bu güzellikleri bir şekilde yaşamak gerek. Çiçekler hem mekana müthiş bir güzellik veriyorlar hem de insanları anormal derecede dinlendiriyorlar.

Kadir ve Sait’in bu güzellikler dolu ortaklıklarının daha nice yıllar devam etmesini diliyorum. Gururumuz Çay’ın güzelliklerinin artarak devam etmesini diliyorum.

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum