phishing
HAKLISIN AGAH ABİ!
Orhan DURAK

Orhan DURAK

DURAKTAKİ ADAM

HAKLISIN AGAH ABİ!

25 Eylül 2017 - 20:08

            HAKLISIN AGAH ABİ!

 

 

               Birkaç gün önce abim, can dostum, arkadaşım Afyon futbolunun duayeni, emektarı Sn. Agah Bıyıkoğlu telefonla aradı. Hal hatır sorduktan sonra “Yahu Orhan’cığım Afyon’un kurtuluşu her yıl törenlerle kutlanıyor, peki ilçelerde durum nasıl, işgalden kurtulan ilçelerimizde kurtuluş günü yapıyorlar mı” diye sordu ve “Bir araştırır mısın” dedi.

Biliyorum ki Agah Bıyıkğolu durduk yerde damdan düşer gibi böyle bir konuya girmez. Agah Bıyıkoğlu bir Afyon sevdalısıdır. Afyon için onun tarafından yapılması gereken bir şey varsa işin maddi boyutunu falan düşünmez yapar. Uzun yıllar Afyon Spor’da birlikte çalıştık. Afyon Spor sıkıştığı her dönemde onu göreve davet etmiştir, o ise maddiyatı hiçbir zaman konu yapmadan göreve koşmuştur. Yaptığı fedakarlıklar unutulmaz. Demem o ki Sn.Bıyıkoğlu şimdilik bilmediğim bir nedenle bu araştırmayı yapmamı istedi. Bende hemen ilçelerdeki dost ve arkadaşlarımla temas kurarak  Kurtuluş günlerini şöyle bir inceledim.

Değerli okurlarımız Agah abinin sorduğu soruda haklılık payı çok fazla. Şimdi açıklayacağım kurtuluş günleri, bu günlere verdiğimiz önemin bir aynası olacaktır. Üzülerek ifade edeceğim; Bolvadin ve Emirdağ ilçemizin dışında Kurtuluş günlerini kutlayan ilçemiz maalesef yok. Önce İşgal ve kurtuluş günlerini şöyle bir anımsayalım:

Afyokarahisar İşgal Tarihi: 28.03.1920  Kurtuluş Tarihi: 27.08.1922

Sincanlı                              : 29.03.1920 Kurtuluş Tarihi: 27.08.1922

Bolvadin                            : 19.08.1921 Kurtuluş Tarihi :  24.09.1921

Çay                                    : 14.04.1921 Kurtuluş Tarihi :  24.09.1921

Emirdağ                             : 17.09.1921 Kurtuluş Tarihi :  22.09.1921

Sandıklı                             :  07.09.1921Kurtuluş Tarihi  :  12.09.1921

BOLVADİN 16’NCI ASIRDA KURULAN 150 HANELİK BİR KAZADIR

Yazımın başında da belirttiğim gibi Kurtuluş günleri Emirdağ ve Bolvadin’de ciddi anlamda kutlanıyor. Emirdağ’da okullar ve sivil toplum örgütleri bir araya gelerek kurtuluşlarını kutluyorlar.Günün önemini anlatıp,işgal günlerinde Yunan’lıların yaptığı eziyetler geçlerimize ve öğrencilerimize anlatılıyor. Bolvadin’de Kurtuluş günü kutlamaları uzun yıllardır yapılıyor. Törenlere ilçedeki mevcut okullardan 20 şer öğrenci ve ilçenin mülki idaresi ve yerel yöneticileri katılıp günün önemini ve işgal günlerini anlatıyorlar. Aslında Kurtuluş savaşı yıllarındaki Bolvadin ile ilgili konular için yine Bolvadin’li yazar Dr. Muharrem Bayar’ın “Kadim Kent Bolvadin” isimli 2005 yılında yayınladığı kitabından birkaç satır alıntı yapmada fayda var sanıyorum ; Bolvadin 16’ncı asırda kurulan 150 hanelik bir kazadır. Daha sonraki yıllarda Bolvadin merkez,nahiye ve köylerden toplanan gençlerden oluşan  “Bolvadin Alayı” kurulur. Bu alayın birçok harpte yaşanmış kahramanlıkları vardır. 1829 Osmanlı-Rus savaşında Çetine kalesi kuşatmasında savaşan Bolvadin alayı kalenin alınmasında çok büyük rol oynar. Bu savaşta çok zayiat veren Alay  bu nedenle Tabur seviyesine indirilir ve 2.nci Ordu’ya bağlanır. Tabur 1854-1876 Rus savaşlarında,1897 Yunan Savaşında, 1 dünya ve Kurtuluş Savaşında her cephede savaşır. Bolvadin halkı vefasını göstermek için bu Alay’a 1894 yılında devrin en güzel kışlasını yapar. 5 binadan oluşan kışlanın tamamı 23.Eylül.1921 günü şehri terk eden işgalci Yunan birlikleri tarafından yakılır. 1 bina hasarlı olarak kalırsa da bakan olmaz ve kaderine terk edilir.

                        Bolvadin’de Kurtuluş günü büyük bir katılımla yapılmaktadır.Ne yazıkki Emirdağ dışında diğer ilçelerimizde Kurtuluş günleri ve anmaları yapılmamaktadır.

                                             TEŞEKKÜRLER SAYIN ÇOBAN

                         Kurtuluş savaşından ve ilçelerdeki kutlamalardan bahsederken aklıma Anıt Park’ta bulunan ve son derece perişan vaziyette iken yazılarım nedeniyle bakıma alınan 2 adet top tamir edilip bakımı yapıldıktan sonra yine eski yerlerine koyuldu.Sanki  fabrikadan yeni çıkmış gibi olan topların tekrar eski hale gelmesinde sesimize kulak vererek gereğini yaptıran Sayın Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban’a teşekkürlerimi gönderiyorum. Ayrıca emeği geçenlere de teşekkür ediyorum. Toplar çok güzel ve pırıl pırıl olmuş ;tıpkı ilk günkü gibi. Görünce son derece mutlu oldum.Sağolun,varolun.

                                  İHSANİYE BELEDİYE SPOR ve BAŞKAN ÇABUK

                        Tanıyanlar bilirler muhalefet partisinden Belediye Başkan’ı olan Şaban Çabuk sanki biyonik adamdır. Günün 24 saati İhsaniye halkının yaşam kalitesini artırmak için gece gündüz demeden çalışır.Yorulmak nedir bilmez. Amatör futbol liglerinin geçtiğimiz hafta başlıyacak olması nedeniyle Başkan İhsaniye Belediye Spor’lu futbolculara bir yemek verdi.Çok kısır imkanlarına rağmen İhsaniyespor’un başarıları göz ardı edilemez.Eğer başkan Çabuk’un girişimleri olumlu olurda Kızılay İhsaniye Belediye Spor’a sponsor olursa değmeyin Başkanın keyfine. Zaten birkaç sene sonra İhsaniye Spor’u Türkiye’de tanımayan kalmaz.Kızılay Genel Kurulundan İhsaniye Belediye Spor için sponsorluk için olumlu bir karar çıkar umarım. Şişe başına İhsaniye Belediye Spor’a verilecek 5-10 kuruş takımı ihya eder.

                          ESKİ DEVLET HASTANESİ KAPILARI NE OLDU ?

                  Daha önce bu konu ile ilgili tam 3 yazım var.Sadece sordum ; eski devlet hastanesinin kapılarını ne yaptınız ? Neden o güzelim tarihi misyonu olan kapıları pimapen ile değiştirme gereği duydunuz ? Üstelik Dünyanın hiçbir yerinde olmayacak bir şey yaptınız ve o güzelim hastanenin kapılarına AVM gibi kepenk yaptınız.Akıl alır gibi değil. Nerede görülmüş bir kamu kuruluşunun kapılarına kepenk yapmak ? Yazılarımıza hiçbir cevap verilmedi.Önceki Vali’miz Sayın Aziz Yıldırım’ada konuyu şifai olarak aktarmıştım. Sayın Yıldırım gerekli incelemeyi yaptıracağını söylemişti.Ancak hiçbir ses çıkmadı. Üstelik kapıların değiştirildiği dönemde Pimapen kapıların fahiş fiyatlarla takıldığı iddiaları gündeme gelmişti.Anıtlar yüksek kurulunun bu işlemlerden bir haberi varmıdır ? Binanın yan taraflarındaki iki kapının yanlarına direklerle,pimapenlerle yapılan çingene çadırı görünümlü ucubeler nedir,niçin yapılmıştır ? Bunlara kim müsaade etmiştir ? Bu binanın önünden akşama kadar Akdeniz ve Ege’ye binlerce araç geçiyor. Görüntü kirliliği yaratan bu yapılanlar yakışıyormu o tarihi binaya ? Kapıların değiştirilmesini gerektiren zorunluluk neydi ? Bir zorunluluk yoksa neden değişti o tarihi kapılar ? Bu konuda bir açıklama bekliyoruz.

                                 AH O BÜFELER !

                      Uzunca bir süre eski SSK hastanesi önündeki kaldırım üzerinde olan büfe için yazılarım olmuştu. Sayın Başkan neticede o büfeyi kaldırttı ve sorun çözüldü.Yani yorgan gitti,kavga bitti. Gerek Anıtpark gerekse Ziraat Bankası yanındaki kaldırım üzerine yapılan yeni Büfelerin zaruret nedeniyle yapıldığını sanıyorum. Fakat eski doğum evinin giriş kapısının yan tarafında kaldırım üzerinde kullanılmayan metruk bir büfe daha var. Hem kullanılmıyor,hemde pislikten görünmüyor.Hani diyorum ki Sayın Başkanım orayı şöyle bir inceletseniz diyorum. O büfe ne Belediye Başkanı olduğunuz Afyon’a,nede o mahalleye ve semte yakışıyor.

                       Değerli başkanım; stad için yaptıklarınızı,aylık ödemelerinizin yüksekliğini biliyorum.Sizinde bildiğiniz gibi stadın zeminleri perişan duruma gelmişti ve hepside bakıma alındı.Düzelmeye başladığını da biliyorum. Benim dikkatinizi çekmek istediğim konu zeminler değil zemin için alınan tohumlar. Bildiğim kadarı ile tohum alımı için bir ihale açılıyor ve alınacak tohum ile ilgili bir teknik şartname yazılıyor. Şartnamede herşey harfi harfine belirtilmiş ancak hazırlıyanlar utanmış olacaklarki tohumun ismini,markasını yazmamışlar.İhale neticelenip tohumlar alındığında görülüyorki stad zemini için istenilen çim bu değil.Bir telaş,bir panik ve tohum alımı iptal edilip piyasadan 3 teklif ile alım yoluna gidiliyor. Bu işi yapanların tek korkusu olayı sizin duymanız.Buyurun olayı size ben duyuruyorum. Ve de gereğini yapacağınızı biliyorum.

                                SAYIN GENEL SEKRETER KİME İNANACAKSINIZ ?

                        Sayın Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr.Murat Çağlayan ; sizinle hiç tanışmadık,konuşmadık.Bir birimizi tanımıyoruz ve de sevmiyoruz. Ben sizi uygulamalarınız nedeni ile eleştirdim. Yaptıklarınızın birçoğu size göre normal ve yapılması gereken şeyler iken eski bir sağlıkçı ve gazeteci olarak bana göre de yanlıştı. Ben yinede önceki düşüncelerim ne ise bu günde aynı düşünüyorum. Sizinde aynı düşündüğünüzü biliyorum

                          Sayın Genel Sekreterim ; yasanın değişmesi ile birlikte uhdenize verilecek olan “kamu hastanelerinden sorumlu Sağlık Müdür Muavinliği “ kadrosunu düşünmediğinizi Sağlık Bakanlığında bir görev istediğinizi ve beklediğinizi biliyorum. Ama sizin beğenmediğiniz o kadroya öyle talipler varki isimlerini duysanız şaşarsınız ve eminim “ sendemi……. “ dersiniz.Eee devir böyle sayın Çağlayan..İnsanlar akşam yatarken yarın kimi nasıl hallederimin hesabını yapıyorlar. İnanın hallettikleri insanlarda genellikle en yakınındakiler oluyorlar.Devir böyle,menfeat dünyası ! Duydum ki hastane ile ilgili bilgileri kimden alıyormuşum çok merak ediyormuşsunuz. İnanın söylesem yıkılırsınız,şok’a girersiniz. Siz biliyormusunuz yeni çıkan yasa ile sizin önemsediğiniz bir çok kişinin başka kapılarda yeni koltuklar aradıklarını ? Birilerine telefon edip medet umduklarını ? Bilmiyorsunuz..İnsanlar böyle sayın genel sekreter. Dün elinden tuttuğunuz bazı isimler bugün başka kulvarlarda koşuyorlar. Artık size “gidecek ve bize faydası olmaz” gözü ile bakıyorlar. Hatta biran önce gitse diyenler var. Birileri “Orhan abi insanları zan altında bırakıyorsun “ diyebilirler.Desinler ! Ben boşa konuşmam. Öyle kişiler varki ; siyahmı,beyazmı ? ayırmak mümkün değil. Dün Genel Sekreter’e methiye yazan bazı isimler bugün ; gitsede kurtulsak modundalar.

                             Sayın Genel Sekreter siz bana da inanmayın.Takip edin,yazdıklarımın hepsininde doğru olduğunu sizde göreceksiniz. Zaman herşeyin aynasıdır Sn.G.Sekreter.

                                            PANZEHİR !

                               Benzer bir konuyu daha öncede köşemde kaleme alarak “ otla,çöple Parkinson’u tedavi eden sahtekarlar var “ demiştim.Kaleme aldığım yazımda bitkilerle hasta tedavi ettiğini iddia eden bir şarlatanın “ Parkinson” u tedavi ediyorum diye bir hastadan yüklü bir para aldığını ve sonucunun boş olduğunu yazmıştım. Önceki gün bir başka Parkinson hastalığı olan tanıdığım iş yerine geldi ve ; “Orhan bey hastalığımın ilacını buldum “ dedi. Bu iş nasıl oldu ? dedim,arkadaşım ; Senirkent’te bir Eczacı buldum,benim hastalığın penzeyiri ( panzehir’i ) onda varmış. Gidip onu getireceğim,adam tedavi için garanti”verdi dedi.Gülermisin,ağlarmısın ? Amerika’nın çare bulamadığı Parkinson’a bir eczacı kalfası penzeyir ( panzehir ) bulmuş. Mutlu olmamak mümkün değil.Dostumuz vereceği rakamı söylemedi ama fısıltı gazetesinden öğrendiğime göre eski para ile 5000 Tl.verecekmiş !Ne diyelim allah şifasını versin.

                                             Sn.KÖKSAL HAKLI

                                 Son zamanlarda Şemsettin Karahisar O.Okulu Müdürünün icraatları tepki toplamaya başlamıştı. Öğrencilerin kıyafetleri ile ilgili istemleri ve Milli Eğitim Müdürü’nün sessiz ve duyarsız kalması bardağı taşıran damla oldu ve önce CHP il başkanı Dr.Kemal Demirkırkan bir açıklama geldi ve Demirkırkan görevlileri olayın incelenmesi için davet etti.CHP milletvekili Sn.Burcu Köksal’ın tepkisi çok daha sert oldu ve yeni icraatlarla ilgili olarak Milli Eğitim İl Müdürünü göreve davet etti.Bakalım ne olacak,bekleyip göreceğiz.

                                        HEDEF SPOR TOTO BAL LİGİ İMİŞ !

                                   Afyon amatör ligleri Cumartesi günü start aldı.Takımlar yeni transferlerinide takımlarına adapte edip liglere merhaba dediler. Ancak garibime giden bazı şeylerde yok değil hani. Afyon Süper Amatör Ligde mücadele eden bazı kasaba takımlarının idarecileri “ çok iyi transferler yaptık hedefimiz BAL ligi “ diye beyanatlar veriyorlar. Bal ligini okadar kolaymı zannediyor bu kardeşlerimiz ? Hemen birkaç örnek vereyim ; bundan 3-4 yıl önce BAL liginde oynayan İhsaniye Belediyespor’un bazı yöneticileri o dönemde kulüp için attıkları imzalar nedeniyle hala borç ödüyorlar. İsçehisar ve Emirdağ Spor ekonomik olarak işin içinden çıkamayınca liglere veda ettiler ve bir dahada bulaşmadılar. Demirspor ise BAL’da oynamaya hak kazandığı halde ekonomik olarak işin içinden çıkamıyacağını anlayınca bu hakkından feragat etti. Sandıklı ve arkalarında Bakan olduğu halde Şuhut bu işi çok zor götürüyorlar. Küçümsemiyorum,fakat güneşin balçıkla sıvanmıyacağınıda biliyorum,bir kasaba takımının gizli profesyonelliğin olduğu bir BAL ligini kaldırabileceğini de sanmıyorum.

                                                 OLMADI BE ERKİN HOCA !

                                Erkin hoca seni öncelikle Ankaragücü maçı galibiyeti nedeniyle kutluyorum.Ankaragücünü çok iyi analiz ettiğin belli.Adamlara top oynatmadın. Uğur’a bayıldım. Takım genellikle iyiydi. İyiydi de maçtan sonraki beyanatın bana biraz garip geldi.Sen çok tecrübeli ve gün görmüş bir hocasın. “Kupada da,lig dede gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz “ diyorsun. Beyanatın kupa için tamam Erkin hoca,ancak lig için değil. Ligde senin gidebileceğin tek yer var hocam ; liderlik ve şampiyonluk.Bunu yapacak bilgi birikiminiz ve kadro yapınız da var. Afyon sizden bunu bekliyor.

         

                         

                         

                                     

 

                                                               

YORUMLAR

  • 0 Yorum