phishing
Nurettin BURHAN

Nurettin BURHAN

Tablo

Sohbetimizi kanla böldüler...

TABLO                

 

Sohbetimizi kanla böldüler...

 

Hep öyle oluyor be; kimi zaman "derin devlet", kimi zaman "dış güçler", kimi zaman "terör örgütleri oluyor adları...

Gülücüklerimizi dudaklarımızda donduruyorlar; lokmamızı boğazımıza diziyorlar.

Oysa biz, ne güzel bir sohbet başlatmıştık; "bizim köy üzerine" diye başlamıştık söze, bir nostalji temposu yakalamıştık ve iyi gidiyorduk değil mi sevgili Kurtuluş okurları?

 

*    *   *

Ama olmaz şimdi. "Hiç bir şey yokmuş gibi, olmamış gibi" devam edemeyiz.

Duyarsızlık anlaşılır bu... Oysa biz; bir kuşa taş atıldığında üzülen insanlardık.

Şimdi kalkılmış, bir mekana girilerek silahla taranıp kırk cana kıyılmış, yetmiş insan da kanlar içinde yaralı, yaşamak için çırpınmakta... Hal böyleyken, ne konuşulabilir ki başka?

Adı resmi ağızlardan açıklanmasa da, eylem biçiminden, eylemci örgütün daha öce Amerika, Fransa ve Almanya'daki eylemlerini üstlenmesinden anlıyoruz imzanın IŞİD imzası olduğunu.

 

*   *   *

"IŞİD nedir, kimlerdir bunlar" gibi sorulması bile gereksiz meseleye girmeden önce...

Son birkaç yılda, özellikle de bu yıl ısrarla vurgulanan Yeniyıl ve Noel kutlamalarına ne kadar fazla yüklenildiğini, bu günleri kutlayanların ne kadar ayrıştırılarak adeta düşman ilan edildiğini hatırlayalım. Dramatizelerle, afişlerle, vaazlarla, manşetlerle, köşe yazılarıyla, sosyal medya paylaşımlarıyla inançlı insanlarımız kışkırtılmak istendi. Yeniyıl kutlayanlar hedef gösterildi adeta.

 

*    *    *

Hadi hepsini anlıyoruz da... Devletin resmî kurumlarından biri olan, devleti temsil eden; yeniyıl kutlayanların da vergilerinden pençelediği aslan payıyla saltanat süren Diyanet İşleri Başkanlığı, açıktan hutbe metni dağıtıp, okutturdu seksen beş bin camide... "Yılbaşı kutlamayın, kutlayanları yok edin" der gibi! Böylece, her yurttaşını eşit kucaklayan devlet, yurttaşlarının bir kesimini, "dinen" düşman ilan etmiş oldu. (Katliamdan sonra kıvırması, o makamı ve temsil eden görmez adamı sorumluluktan kurtarmaz)

Bu kışkırtmalardan etkilenen "öfkeli" bir dindar vatandaş mı katliam yaptı?

Tabii ki hayır da; bu, kışkırtıcıların suçunu/günahını hafifletmez.

Üstelik, daha da ağırlaştırır. Çünkü, bu katliamı planlayan odaklara hizmet etmişlerdir.

 

*    *    *

IŞİD'in ne olduğunu biliyoruz da, nerede olduğu üzerine kafamızı karıştırmak istiyorlar.

Sanki dünyanın öbür ucunda bir yerlerde de, uçarak gelip, vurup gidiyorlar.

Evet, bir zamanlar, biraz uzaktalardı ama, tutturduğumuz yanlış bir yolla getirip yurdumuza yerleştirdik. Bir ucu yurdumuzda, bir ucu komşumuzda, aramızda sınır da yok gali...

 

*    *    *

Hatta, dahası...

Yapılan üç ayrı kamuoyu araştırması sonucu gösteriyor ki; ahalimizin yani bizim insanımızın %7-8'lik bir bölümü IŞİD'i destekliyor. Bu ne demektir? Nüfusumuzun seçmen yaşında, yetişkin bölümünden 6,5-7 milyonu IŞİD'li ve bu kelle kesen, insan yakan vahşi terör örgütünü destekliyor. Bunların önemli bir bölümü eylem halinde. Beş bin kişiyle yürüyüş, üç bin kişiyle piknik gösterileri yansımadı mı medyaya? Dernekleri var, dergileri var, kursları var, kampları var... "DAEŞ'le mücadeleye sonuna kadar devam edeceğiiiz!" diye nutuk atan devlet; Ahmet Şık'ın, Hüsnü Mahalli'nin üç satırlık tweetini görüp, tepelerine biniyor da bunların ellerindeki satırları görmüyor mu? Demek ki görmüyor.

 

*    *    *

IŞİD'li deyince; ille de o acayip giyimli, kaba sakallı bir figür canlandırmayın gözünüzde;

6-7 milyon taraftardan söz ediyoruz. Sizin-bizim gibi normal görünümlü, insana benzeyenleri de var yani. Yanımızda, yöremizde; aynı camide yan yana saf tutuyoruz, aynı kahvede çay içiyoruz belki. Biz bilmeden onlara insan gözüyle bakarken; onlar bize, bir gün ortalık karışırsa, canını alacakları düşman gözüyle bakıyorlardır herhalde...

 

*     *    *

Yalnız IŞİD'i yazıp, diğer terör örgütlerini es geçtiğim sanılmaya sakın. Kanlı bir şekilde gündemimize o girdiği için onu yazdım. Aslında tabii ki; adı, ideolojisi, siyasi yapısı ne olursa olsun; eğer terörü bir yol olarak görüyorsa, yani insan canına kıyarak siyasi hedefine ulaşmak istiyorsa, insan bile değildir zaten. Terörün meşrusu, teröristin makulü olmaz! İnsanım diyen herkes, terörün her türlüsüne karşı durarak, tavır alarak göstermelidir insan olduğunu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum