phishing
Nurettin BURHAN

Nurettin BURHAN

Tablo

Kadınsız Kadınlar Günü

 

Kadınsız Kadınlar Günü

 

Bu yazı, gazetemizle elinize ulaştığında, gün kutlanmış bitmiş olacak.

Neydi o kutlanan günün tam adı? Dünya Emekçi Kadınlar Günü...

Peki neredeydi "emekçi kadınlar" 8 Mart Çarşamba günü, hafta içi işgünü yani?

Nerede olacaklar, tabii ki işlerinin başında... Kadınsız bir Kadınlar Günü daha geçti.

Hiç değilse yılda bir gün, kadınlara o gün için, paralı ya da parasız izin hakkı tanındı mı?

Böyle bir teklif bile tartışıldığını ben hatırlamıyorum.

 

***

Neyse, mesele yalnız bu değil...

Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün nereden ve nasıl ortaya çıktığı konusunda tarih hamaseti de yapacak değilim. Şimdiye değin çok yaptık; bir katkısı olup olmadığı konusunda da iyimser bir netliğim yok. Tarihi merak edenler, artık bir "tık"la ulaşabiliyor. Benim meselem, kutlama etkinlikleri falan değil. Kadınlarımız bundan vazgeçtiler, gelinen aşamada. Canlarının derdine düştüler. Evet evet, canlarının ve beden bütünlüklerinin derdine...

Her gün binlerce kadın, erkek şiddetine uğruyor, günde en az bir kadın cinayete kurban gidiyor. Bu konuyu da fazla uzatmak istemem. Çünkü, dediğim gibi; isteyen, herhangi bir arama motoruna, yazıp girse, binlerce değişik sonuç dökülüverir karşısına.

 

***

Şu kadarını belirtip geçelim: Kadına şiddet ve kadın cinayetleri, her yıl katlanarak artıyor.

2002 yılında mesela 66 kadın öldürülmüş. Ondan sonraki yıllarda, yani AKP iktidarı döneminde; sanki bir patlama yaşanmış gibi, yıl yıl bakıldığında, yüzde bin dört yüze kadar yükselen bir artış yaşanmış. Mesela, sadece 2007 yılında 1011 (bin on bir) kadın öldürülmüş.

2002-2015 dönemine baktığımızda ise, tam 5.406 kadının cinayete kurban gittiğini görüyoruz.

Daha geniş ayrıntı için, girin arama motorlarına, aklınıza geleni sorun işte...

AKP iktidarında diyoruz da; AKP iktidarı "gidin kadınları öldürün" mü demiş? Elbette ki  hayır! Ama, uyguladığı politikalar; kadını korumasız bırakmış, bu dönemin yargı işleyişinde, kadına şiddet uygulayanlara hoşgörü gösterilmiş. Karısını doğradıktan sonra mahkeme huzuruna çıkan zanlıya; kravat taktı, terbiyeli konuştu diye, büyük ceza indirimleri yapılmış.

Mesele, devlet yönetiminin kadına bakış açısında...

 

***

AKP, iktidara gelir gelmez; önce "kadın" sözcüğünü literatürden çıkardı.

Yıllardır bilinen, siyasi partilerin "kadın kolları", AKP'de "hanımlar çalışması" olarak dile getirildi. Her ne kadar, yasal ifade kadın kolları ise de, hitabette hep "hanımlar" deyimi kullanıldı. Bu söylemde tabii ki bir sakınca yoktu, ancak kadın kimlik ve varlığını perdeliyor, kadını evde hanımlaştırıyordu. Kadınlar ve hanımlar iki ayrı kategori gibi algılanmaya başladı. Kadın "ikinci sınıf"laştırılınca... Kadına saygı ve değer vermenin yerini, kadına hükmetme duyguları aldı. Bu duygular, davranışlara yansıdı.

Daha sonra, fetvalar peş peşe patladı...

Sözde din adamı görünümlü yobazlar; kadının çalışmasının günah olduğunu hatta, çalışmak isteyen kadının fuhşa hazırlık yaptığını söylemeye kadar götürdüler aşağılamayı. Kimi, açık giyinen kadının tacizi hak ettiğini, kimi de örtüsüz kadını perdesiz eve benzetip, "perdesiz eve ya kiralık ya satılıktır" diyerek, örtünmeyen kadının hayat kadını olduğu imasında bulundu.

 

***

İşin garibi ne biliyor musunuz?

Kadını aşağılayan böyle aşağılık yobazların müdavim dinleyicilerinin, en az yüzde altmışının kadınlarımız olduğu...

Uzatmayalım...

AKP döneminde kadına hiç özgürlük tanınmadığını söylemek, gerçekten haksızlık olur.

Kadına tanına o kapanma-örtünme özgürlüğü tam sonuz!

Başörtüsünden türbana, çarşaftan burkaya kadar sonsuz örtünme özgürlüğü...

Ev ve sokaktan kamusal alana kadar; hatta polis şefinden subayına kadar bütün kadınlarımız istediği gibi özgürce örtünebilirler...

 

***

Artık tamamen geçmiş olan Kadınlar Günü kutlu olsun!

YORUMLAR

  • 0 Yorum