phishing
Dayanılmaz hakaret...
Nurettin BURHAN

Nurettin BURHAN

Tablo

Dayanılmaz hakaret...

17 Mayıs 2017 - 18:05

 

Dayanılmaz hakaret...

 

Belki ben abartıyorum; fazla duyarlıyım. Biraz da vurgulu olması için attım galiba bu başlığı. Hoşgörün lütfen... Mesele şu:

Benim anadilim Türkçe. Anadilimi de seviyorum. Ne öğrendimse, ne yaşadımsa, ne biriktirdimse hepsini anadilime borçluyum. Duyarlılığım bu yüzden olabilir.

***

Bir de dil ve kültür dünyasının kabul ettiği gerçek var: Bir ulusun diliyle alay etmek, aşağılamak o ulusa manevi saldırıdır. Savunma hakkı doğar.

Türkçe dil, böylesi bir saldırıyla karşı karşıya. Aşağılanıyor, alay ediliyor; dahası, abecesinde bulunan bazı harfler yok edilip, hiç bulunmayan harfler sokuluyor. Yani manevi olarak saldırılıyor.

***

Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar mı yoksa Araplar mı yapıyor bunu?

Keşke öyle olsaydı; ulusça tek yürek olup, savunmaya geçerdik.

Ama saldırı Türklerden geliyor ne yazık ki...

Hani "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" diyenler var ya; ben de bu konuda, "Türk'ün Türk'ten başka düşmanı yok" diyorum.

***

Dünyanın bütün ülkelerinin ilk ve orta düzey okullarında en temel ders, o ulusun kullandığı dilin dersidir ve diğer derslere oranla daha ağırlıklıdır.

Türkiye'de de böyledir bu!

Öğrenimini yarıda bırakanlar, zaman içinde, yazma dilini de az kullanıyorlarsa, Türkçe dil kurallarını unutabiliyorlar. Yanlış yazmalarında bir kasıt aranmamalı. Liseden sonra, üniversite sınavlarına hazırlanan gençler, dikkatsizlik ve özensizlikle çok hata yapıyorlar. Gerçi dikkatsizlik ve özensizlik de bir saygısızlıktır ama, onlarda da kasıt aramıyorum. İçlerinde "züppelik" yapanlar var; biraz sonra söyleyeceğim onu...

***

Benim zoruma giden, kafayı taktığım bir kesim var:

Bir işi meslek edinip, o işten para kazananların hataları, hata olmaktan çıkar.

Mesela; kendi kendine, dost ortamında, düğün dernek gibi eğlencelerde şarkı türkü söyleyenlerin yanlış söylemeleri, çok çok güldürür de, sahneye çıkıyorsa, kaset maset yapıyorsa, profesyonelse yani para kazanıyorsa, söylediğini yanlış söylemesi nasıl "yuh!"u hak ediyorsa; Türkçe dilde yazı yazarak para kazananların yanlışları da, en azından "yazıklar olsun"u hak ediyor. İşte bu kesimin yaptıkları zoruma gidiyor; bunlara takıyorum kafayı...

***

Yaptığı iş ne olursa olsun; insanın ekmeğini yediği işine özeni ve saygısı olmazsa, kursağına giren ekmek delmez mi o kursağı? Çoluk çocuğuna verdiği lokmada haram bulunmasın diye düşünmez mi insan?

Gazetelere, dergilere, internet sitelerine, televizyonlara haberler yazanlar; dile göstermeleri gereken özen ve saygı eksikliği yüzünden bir yanlış anlamaya yol açarlarsa sızlamaz mı vicdanları? Türkçe dile karşı hassas olan insanların gözlerini, beyinlerini rahatsız ede ede, gönüllerini kırar kıra kazandıkları parayı harcarken, hiç mi rahatsızlık duymazlar?

***

En büyük özensizlik, kabalık (-de, -da) ekleri dediğimiz, ayrı yazılması gereken ekler konusunda oluyor. Yukarıda bir sözcüğü özellikle kalın yazıp, altını çizdim. Şimdi o, "Türkiye'de de" yerine, "Türkiyedede" şeklinde yazılırsa, okuyanın gözlerine şiş sokmuş gibi olur; o sokulan şiş, gözden beyine doğru gider ve çıldırtır insanı...

 

Bu konuda benim bardağımı taşıran son iki damla; bir TV sunucusunun yazdığı kitapla, bir haber kanalının alt yazısı oldu. Kitap, 7 baskı yapmış; hanımefendinin ve yayıncısının cebine elli beş bin kitap parası girmiş. Ben şahsen helal edemem... TV kanallarına haber yapan habercilerin, telaşla hata yapmaları kabul edilebilir; fakat ekrana yazıyı yansıtanın görevi, onu düzelterek yansıtmak değil midir? Onun için para almıyor mu?

***

Şu "züppelik" meselesini de söyleyeyim; kapatalım konuyu:

Geleceğimizin umudu olan üniversite gençliği, içlerinde öğretmen olduğunu ya da olacağını bildiğim birçok kişi, özellikle sosyal paylaşım ortamlarında yazışırken, "y" ve "ğ" harflerimiz başta olmak üzere birkaç harfi çıkarıp atıyorlar alfabemizden: Nassın? - iiim, beendinmi? - beendim.... gibi.

***

İçlerinde bazıları, Türkçe olan adlarından utanıyor olmalılar ki, adlarında mesela "V" harfi varsa, onu Türkçe alfabemizde olmayan "W" harfiyle yazıyorlar.

İnanın çok üzülüyorum sadece; denecek bir söz yok...

(Yine keseden harcadım. Zaman geçti ama yine bir şey değişmedi. Yani üç yıl önceki yazı, geçerliliğini yitirmedi. Affınıza sığınarak tazeledim.)

YORUMLAR

  • 0 Yorum