phishing
Nurettin BURHAN

Nurettin BURHAN

Tablo

Çaresizce izlediğimiz nesil: Z Kuşağı

 

Çaresizce izlediğimiz nesil: Z Kuşağı

 

Bir dönemin, bir sürecin, bir kesimini "kuşak" olarak niteleyip vurgulamamız, "68 Kuşağı" söylemiyle kazındı belleklerimize. Daha sonrakileri de dönemlerine göre adlandırdık. 78 Kuşağı, 12 Eylül, Kuşağı, 90'lar Kuşağı gibi... Hepsinin özellikleri vardı.

***

68 Kuşağı: Dünyadaki gençlik hareketlerinden etkilenen, isyancı bir kuşaktı.

Emperyalizmin dünyada döktüğü kana, devletlerin baskıcı yapılanmalarına, yoz kültüre, gençliğin zapturapt altına alınmak istenmesine isyan ediyorlardı. Kültürel ve siyasal olarak çok iyi yetiştirmeye çalışıyorlardı kendilerini. Kurtuluşun devrimle olacağını tartışıyorlar, bu uğurda mücadele ediyorlar, eylemler koyuyorlardı. 12 Mart Faşizmi tırpanla biçer gibi biçti yok etti o kuşağı.

***

78 Kuşağı: 68 Kuşağı'nın tekrar toparlanmış haliydi. Bilime, bilgiye, pratiğe önem vererek ve yine devrim inanç ve iddiasından vazgeçmeden örgütlenmeye hız verdiler. Kendilerinden önceki kuşağın da deneyimlerinden eleştirel yararlanarak yükselen kuşak oldu 78 Kuşağı.

12 Eylül Faşizmi de onları ezdi; buldozerle ezer gibi çiğneyip yok etti.

***

12 Eylül süreci, kendi politik stratejisi yönünde yeni bir kuşak yarattı.

12 Eylül Kuşağı "apolitik" bir kuşak oldu. Siyasetten daha çok ticarete yöneldi.

Ama yine de kültürel gelişimden vazgeçmediler. Dünyaya entegre olmayı hedeflediler.

Kendi ülkeleri yerine, "globalizm" dediler ve dünyayı öncelediler.

***

"Doksanlar Kuşağı" dediğimiz kuşak; teknolojik gelişmenin ve global kültürün nimetlerinden de yararlanarak yol alıp, "2000 Kuşağı" ile eklemlendi. Fakat onlar da okumaktan vazgeçmedi. Bunda belki, sınav yarışlarında dörtnala koşmak zorunda kalmanın da etkisi vardı. Kendinden önceki kuşaklarla iletişim zorluğu yaşamdılar. Kendi anadilimizde anladık birbirimizi, düşünce dünyalarımız ayrı da olsa...

***

Gelelim şimdi söz konusu kuşağa; Z Kuşağı'na...

Neden öyle dendi, kim yakıştırdı bu adı ve yapışıp kaldı, bilmiyorum.

Belki de son icmal raporu olan ‘Z Raporundan’ esinlenildi. Neyse...

Neden dendiğini bilmiyorum ama hangi kesimin kastedildiğini biliyorum.

Bilim insanları ve araştırmacılar  80 sonrası nesli X-Y-Z olarak kodlamışlar.

90 sonlarına eklemlenen 2000 kuşağına "Z Kuşağı" diyorlar.

***

En belirgin vasıfları: Hiç bir değeri tanımamak, önemsememek ve benimsememek.

Zirvelerde seyreden teknolojik gelişmelerin nimetlerinden yararlanmak değil; tümüyle onun kuşatması altında kalıp, hipnotize ruh haliyle teslim olarak, adeta bireysel kimliğini de unutup, kitlesel halde akıntıya kapılıp oyun ve hayal dünyasında sürüklenmek yaptıkları.

***

- Okumayı, kitapları hatta okulu sevmiyorlar.

- Dile, dil kurallarına, yazım adabına önem vermiyor, hatta aşağılıyorlar.

- Kendi aralarında bir dil geliştirmişler; anlayabilenle iletişim kuruyorlar.

- Aileyi köhne bir grup olarak görüyorlar;  aileye ilişkin kavramları da saçma...

- Kendi özgürlüklerinden başka özgürlük tanımıyorlar.

- Ergenlik davranışları abartılı ve aşikar; "ayıp" kavramı uzak onlara.

***

(INDIGO'dan Yazar Nihal Çalışkan, birkaç husus daha eklemiş):

● “Z kuşağı, aile bireylerinin kendilerini çocuklarına karşı yetersiz gördükleri, psikolojik bunalım örneklerinin tavan yaptığı nesil.

● Sosyalleşme kavramının tarih olduğu ve teknolojiye kurban edildiği bir nesil.

● Z kuşağı, hayal dünyalarının sınırsızlığı ile cevabı bulunamayan sorular soran nesil.

● Aynı anda aktif bir şekilde pek çok işe dahil olabilen bir kapasite ile zekaları ve becerileri hayranlık uyandıran nesil.

● Z kuşağı, otorite ve kural tanımazlık hat safhada, istedikleri doğrultusunda direnişleri kırılamaz yapıda ve haklılıkları konusunda, grup halinde hareket etmek sorgusuz sualsiz katılacakları eylemler arasında ilk sırada olan nesil.

● Dile getirilemeyecek bir konu da yoktur ayrıca.

● Ve son olarak Z kuşağı çocukları daldaki elmalardan bihaberler."

***

Ha bu çocuklar orta zeka altında falan değiller; hatta biraz fazla zekiler. Fakat zekalarını kullanmak, düşünmek son derece yorucu geliyor onlara. Düşünmeyi sevmiyorlar.

Sevgisiz, acımasız falan da değiller; kedilerini, köpeklerini çok seviyorlar mesela...

Demem o ki dostlar; o 68, 78 ve hatta 80 kuşaklarının mücadele ettiği emperyalizm (globalizm), Z Kuşağı'nı yani bizim son neslimizi kuşatıp, kendi düzenleyip ısıttığı potada eriterek yok ediyor. Kendine göre bir kuşak yaratıyor. Düşünmeyen, yaratmayan, üretmeyen; yalnızca kendi önlerine konulan, beyinlerine dayatılan komprimelerle yetinen robot bir kitle yaratıyorlar. Dünyanın sorumlu bilim insanları bu felakete sürüklenişle nasıl mücadele edilebileceğini kara kara düşünüyorlar.

E, sizler düşünmeyecek misiniz?

 

 

 

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum