phishing
Hiç olmadığı kadar gecikti yaz
Nergiz Mert

Nergiz Mert

NERGİZ'İN RENGİ

Hiç olmadığı kadar gecikti yaz

02 Haziran 2017 - 14:28

Hiç olmadığı kadar gecikti yaz

 

 

 

Dengeli mevsimlerde… Yani kışın kış, yazın yaz, baharın olduğu zamanlarda, eylüller hüzün ayıydı.

Zamanında yağardı kar. Kasımın başında önce dağlar beyaz şapka giyer, ardından ova beyaza büründürdü.

Şubat sonunda çiğdemler çıkardı, sarı, beyaz… Sarısının kökü daha tatlıydı, çok dolu…

Sonra bahar.. Arılar, kelebekler, sıcak da değil soğuk da değil, o canım şavklı, ışıl ışıl, duru, yaşama sevinci veren bahar güneşi…

Nisanda başlayan kırkikindi yağmurları ki ne şiirler, şarkılar, ne türküler yazıldı üstüne…

Hıdrellez günü, duru güneşin altında, Hıdırlık’ta kimse gölge aramaz, aramaya gerek duymaz…

Yazsa okul kapanmasının ardından gelirdi, daima…

Önce uzaklar sisli gibi göründür nemden, sonra ağır bir sıcaklık ve ter…

Gölgeler en güzel yerlerdi, böyle zamanlarda…

Uyumak, dinlenmek, sohbet etmek, patır patır erik yemek için…

Ağustosun yarısı yaz, yarısı kıştı. Kışın geleceği tarih de bu zamandı işte. Eylül başında ‘Bıldırcın Göçümü Fırtınasıymış’ adı, sonradan öğrendim, yağmurlu, güz soğuklarının ilki..

Sonrası malum..

Saman rengine kesmiş bir mevsimin içinden geçip, komşulukların yeniden canlandığı uzun kış geceleri…

SABAHLARI BULUTLU HAVAYA AÇIYORUZ GÖZLERİMİZİ

Epeyi oldu, hiç olmadığı kadar sentetik ve kimyasala muhtaç insanoğlu doğayı bozalı..

İple çektiğimiz yaz bir türlü gelmiyor.

Normal mi?

Neresi normal?

Yaz yazın gelmeli, kış da kışın…

Havaların ruhumuzda, bedenimizde büyük etkisi var. Üstelik sadece ruhsal durumumuzu değil, beden sağlığımızı ve alışkanlıklarımızı da derinden etkiliyor hava.

Güzelleşince aklımızı başımızdan alan, işimizi gücümüzü unutturan, yüzümüze manasız bir gülümseme oturtan hava kötüleşince, yaşama isteğimiz azalıyor, bir türlü yataktan çıkmak istemiyoruz, depresif bir ruh haline bürünüyoruz.

Bu yıl belki de daha önce hiç olmadığı kadar gecikti yaz. Sabahları bulutlu havaya açıyoruz gözlerimizi.

Sağanak yağmurlar boşalıyor aniden.

Herkesin aklında deli sorular: Yaz neden gelmiyor?

BEDENİMİZ GÜNEŞLE BAĞLANTILI ÇALIŞIYOR

“Havanın üzerimizdeki yarattığı etkinin asıl sorumlusu hormonlar ve biyolojik saatimiz” diyen psikolog Serap Duygulu'ya göre bedenimiz güneşin yaydığı ışıkla yakından ilişkili bir şekilde çalışıyor: "Atmosferde yaşanan basınç ve iyon değişikliklerinin beyin dalgalarımızı etkileyerek ruh halimizde gel gitlere neden olduğu kanıtlanmıştır. Dünyaya dik açıyla gelen güneş ışığı insan vücudunda bir dizi hormonu tetikliyor. Mutluluk hormonları ve özellikle serotonin üretimi artıyor. Kişi kendisini daha enerjik hissediyor. Bağışıklık sistemi güçleniyor. Yaşamdan daha fazla keyif alır hale geliyor. Aynı şekilde beynimizde bulunan epifiz bezi de melatonin üretiminden sorumlu. Bu hormon karanlık, ışıksız ve kasvetli ortamlarda yoğun olarak üretilir ve uyku hormonu olarak da bilinir. Sonbaharda ve kapalı havalarda güneş ışıklarının zayıflaması mutluluk hormonunun salgılanmasını azaltıp, uyku hormonunun üretimini artırdığı için beyin kimyasının değişmesine ve buna bağlı olarak da depresyona yol açabilir."

MEVSİMLERDEKİ DEĞİŞİM PSİKOLOJİMİZİ ZORLUYOR

Duygulu, sadece kasvetli havanın değil mevsim değişiklerinden kaynaklanan aşırı sıcakların da insan psikolojisini bozduğunu anlatıyor: "Hava sıcaklığının artması, öncelikle beynin biyolojik kimyasını bozuyor. Psikolojik sorunları olmayan insanlar açısından sıcaklıkların normal değerlerin üzerine çıkması çok sorun yaratmıyor ancak duygu ve davranış bozukluğu olan bireylerin ve depresyonu olanlarda kişilerin saldırganlaşmasına yol açabiliyor. Bu saldırganlık kişinin kendisine ya da başkalarına karşı yönelebiliyor. Aşırı sıcaklar beden ısısının artmasına yol açtığı için vücutta elektrolit, tuz ve sıvı kaybı ortaya çıkıyor. Buna bağlı olarak hem biyolojik hem de psikolojik bazı sorunlar yaşanıyor. Yapılan araştırmalar aşırı sıcakların hüküm sürdüğü bölgelerde intihar girişimlerinin arttığını ve trafikte olmanın getirdiği stresle beraber kazalarda da önemli oranda artış olduğunu gösteriyor. Bununla beraber uzmanlar saat 11 ile 15 arasında güneşe maruz kalmamak gerektiğini ısrarla vurguluyorlar."

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum