phishing
Mustafa TÜRK

Mustafa TÜRK

TÜRK HAVASI

BİSİKLETLERLE KÜTAHYA MI ...!

BİSİKLETLERLE KÜTAHYA MI ...!

 

 

Hayat her zaman size güzellikleri vermez bazen sıkıntılar da yaşarsınız. Hatta mücadele etmeniz gerekir tüm olumsuzluklara rağmen Allahın size verdiği güçle, zorluklardan yılmamak gerekir.

Pazar günleri genelde insanların dinlenme günleri bu nedenle hemen hemen herkes geç saatte uyanır ve kahvaltı falan filan derken gün neredeyse bitmiştir. Oysa o günü her hangi bir aktivite ile ailesi yada arkadaşları ile geçirerek bir sonra ki güne daha zinde başlayabilirsiniz. Ben arkadaş guruplarımla her hafta farklı etkinlikler yaparak elimden geldiğince Allahımın izni ile daha zinde tutmaya çalışıyorum. İlk önce cumartesi sabahı saat 09.00 kurtuluş savaşımızın başladığı kocatepe'ye çıktık Sky fly güzel bir gün yaşadık cumhuruiyetimizin kurulduğu bu topraklarda.Mis gibi gibi temiz havada güldük eğlendik müzik dinledik kısaca coştuk kendi çapımızda.Daha sonra FSM bisiklet topluluğu olarak cumartesi günü bir karar aldık pedal çevirerek Kütahya gitmeyi planladık. Geceden tüm hazırlıklarımızı yaparak pazar sabahı saat on da pedallarımızı çevirmeye başladık. İlk zorlu rampamız sizinde bildiği gibi Bayramgazi rampası ama zorlanmadan çıktık bu arada yağmur hafif hafif yağmaya da başlamıştı. Bayramgazi'ye bir saat içinde vardık ve bir mola verdik. bu arada yağmur hızlanmaya da başlamıştı. Dönmek bırakmak gibi bir düşüncemiz olmadan yolumuza devam ettik. Anıtkaya beldesine yaklaştıkça olumsuzluklara bir de rüzgar eklenince hızımız gittikçe düştü.Zor şartlar altında ilermeye başlamıştık ki bu arada süpürücümüz araçımız geldi. Bisikletlerimizden inerek aracımızda dinlenmeye çekildik hep beraber, kıyafetlerimizi değiştirdik. Süpürücü aracımızdan bir süre yağan yağmuru izledik araçların bu yağmur da ne kadar hızlı gittiklerini gördüm elbette kazasız bir yolculukları olmasını diledim. Kısa bir dinlenmenin ardından tekrar pedallarımızı çevirmeye başladık. Arkadaşlarımın arasında yaşça en büyükleri bendim onlar benim önümde ben onların arkasında birbirimiz takip ederek yolun sağından yol almaya başladık. Havanın da kararması asla bizim moralimizi bozmadı neredeyse hızlı yağan yağmurun ritmi bizim pedal çevirmemizin ahengi olmuş artık mutluluk veriyordu.Eğimleri bir bir aşarak moral bulmaya da başladık. Bir süre daha giderek yeniden mola vermek istedik çünkü yağmur tüm tedbirleri almamıza rağmen yoldan geçen sorumsuz araçlarında üzerimize su atmaları neticesinde kıyafetlerimizi değiştirmeyi düşündük. Güzel bir tesis te mola verdik. Süpürücü aracımızı kullanan kankam hemen arkamızdan tesise girdi,araçtan kıyafetlerimizi alarak bir kez daha giysilerimizi değiştirerek bu kez daha uzun soluklu bir dinlenme yaptık. Kütahya iline varmaya kırk kilometre kala ben bir süre araçla yoluma devam ettim biraz daha dinlenme imkanı buldum. Sonra otuz km kala yeniden arkadaşlarıma eşlik ettim yağmur rüzgar ve soğuk hava kendini o kadar hissettirmeye başladı ki bir de bitmeyen eğimler insanın aşırı derece moralini bozmaya yetiyordu. Yeniden sıcak bir şeyler içip dinlenmeye karar verdik. Hep birlikte dinlenme tesisine girdik. Soğuk havada çaylarımızı içerken dumanların bize verdiği sıcaklığı içimize çekiyorduk sanki. Bu arada özel araçları ile bize destek vermeye gelen Ferahnaz,Muammer Budan çifti gülerek yanımıza geldiler. Bu bizim için ayrı bir motivasyon olmuştu.Artık yolun sonunda temiz giyeceklerimiz de kalmamıştı.Onlar bizim için bunları hazırlarız dediler. Mola yerinden ben arkadaşlardan erken ayrılarak tek başıma yola devam etmek istedim onlar nasılsa bana yetişirler diye düşündüm. gözüm hiç bir şeyi görmüyor bir an önce bu yolu bitirip kendime söz verdiğim işi sonlandırmak istiyordum. Kütahya yolunun bu kadar eğimli olduğunu biliyordum ama bu kadar yağmur altında soğuk ve rüzgarla mücadele edeceğimi hiç düşünmemiştim. En zorlu rampaya yaklaştığımda yanıma bir araç yaklaştı baktım Budan çifti onlara yollarına devam etmesini istedim çünkü rampa gözümü korkutmuş bir an önce tepeye varmak istiyordum. Rampa da bir hayli zorlandım yarısında bisikletimden inerek biraz nefes aldım daha fazla riske girmek istemedim ve yürüyerek rampanın tepesine vardığımda artık benim için Kütahya yolu bitmişti bundan sonrası kolaydı artık. İşte bu moral ile daha da hız kazandı bisikletim bir iniyor bir çıkıyordum eğimleri yağmurla birlikte.

Ben yazımın bir yerinde kendime verdiğim sözümden bahsetmiştim sizlerinde bildiği gibi Meme kanserinde erken tanı farkındalığının önemine dikkat çekmek böyle bir bisiklet turunda insanlara duyurmak istemiştim. İşte bu nedenle bunu başarmak benim için çok önemliydi. Böylesine önemli bir konuda birileri sizden destek destek istiyor ,yardımlarına koşuyorum her konuda sözlü anlaşma yapıyoruz ve ben üzerime düşen her şeyi yapmak için bütün hazırlıkları tamamlıyorum sonra bir telefon Mustafa bey çok üzgünüm benim sorumlu olduğum amirlerimin ne yazık ki buna müsade etmiyor..Şimdi ben o insanlara soruyorum neden böyle bir karar aldınız...Aslında sizlerin yapması gereken bütün her şeyi ben yapıyorum insanlık adına siz oturun koltuklarınız da topluma destek vermek yerine kahvenizi yudumlayın,mesai arkadaşlarınızla gır gır şemata yapın..Bizim acaba sağlık müdürlüğümüz ''Meme kanserinde farkındalık ayı olan bu günlerde ne yapmış merak ediyorum.

Saat 17.20 de Kütahya içine girdiğimde yağmur şiddetini bir hayli artırmıştı. Kütahya nüfusunu yazan tabelanın yanında durarak Bir hatıra fotoğrafı çektirip arkadaşlarımı beklemeye başladım..onlarında kısa bir süre sonra gelmesiyle pedallamayı tamamlayıp süpürücü aracımıza yerleştirdik ve Porsuk et mangal evinin yolunu tuttuk. Bu arada kıyafetlerimizi değiştirerek Deli Bayramın yerinde güzel bir akşam yemeği yedik hep birlikte. Bu zorlu bisiklet turumuzun mimarı Hüseyin Çetinbaş başta olmak üzere Aysun Akbay, Murat Aydın, Ramazan Akbay, Ferahnaz,Muammer Budan çiftlerine teşekkür ederim.

YORUMLAR

  • 1 Yorum