BİR ORTAÇAĞ MASALI: GENT
Gent Doğu Flanders Bölgesi’nin başkenti olmakla beraber çoğunlukla Brüksel’in turizm gücünün gölgesinde kalıyor. Tarihi mekanları ve bölgeleri ile kuzeydeki kardeşine göre biraz daha sade kalıyor. Gent’de hayat çok daha hızlı akıyor ve çok önemli bir liman olmasının yanında endüstrinin de merkezi halinde. Belki dış görünüş olarak diğerleri kadara çarpıcı olmasa da bu açığını sosyal ve kültürel zenginliği ile kapatmayı başarıyor.
Genellikle Gent çok su kanalına ve tarihi binalara sahip. Ayrıca ek olarak da üniversite öğrencilerinin de şehre kattığı enerjiyi de eklediğimizde karşımıza mutlaka görülmesi gereken bir başka şehir daha çıkıyor. En önemli mekânlar ise Sint-Baafskathedraal’da bulunan on beşinci yüzyıla ait bir resim olan The Adoration of Mystic Lamb, Graslei Kanalı ve şehrin ruhunu yansıtan Gravensteen Kalesi.
KÜLTÜR VE EĞİTİM ŞEHRİ
Gent hakkında biraz genel bilgi vermek isterim. Flanders (Vlaanderen) bölgesinin bir parçası olan Gent (Felemenkçe:Gent, Fransızca:Gand) eski çağlardan beri önemli bir tekstil ve ticaret merkezi olarak biliniyor. Bugünkü nüfusu 250,000 civarında, halk Felemenkçe ve Fransızca konuşuluyor, burada kulağımıza daha çok Felemenkçe geldi, ama sanırım hepsi Fransızca biliyor.
Caddelerde, meydanlarda dolaştıkça genç nüfusun yoğunluğu dikkatimizi çekiyor. Gent aslında klasik bir üniversite şehri, on iki fakültede eğitim gören 41,000 Universiteit Gent öğrencisi sosyal hayatı da epey renklendirmiş. Tüm cafe ve restoranlarda sürekli yenilenen panolar ve haftalık, aylık etkinlik broşürleri ile konserler, sergiler ve tüm kültürel faaliyetler duyuruluyor.
Eski şehirde "graslei" adını alan meşhur liman bölgesinde yan yana sıralanan pasta misali renkli binaların çoğu zengin tüccarlara ya da esnaf ve zanaatkar birlikleri olan lonca'lara aitmiş. Günümüze kadar çoğu yenilenmiş, tamir edilmiş. Ancak ön cepheleri dikkatle korunmuş. Üçgen çatıları, geometrik desenli cepheleri ile Graslei Evleri sanırım kentin en fazla fotoğrafı çekilen binaları olmalı.
ÇOĞU SOKAĞA ARAÇ GİRİŞİ YASAK
Adını komşusu St.Michael kilisesinden alan St. Michael köprüsü eski şehrin en güzel tarihi binalarını gören manzarasıyla fotoğraf çekmek için en güzel noktalardan biri. Bu noktadan sonra tarihi şehrin sokaklarına araba girmiyor. En güzeli de bu zaten, keşke bizde de daha fazla yaygınlaşsa bu tür uygulamalar.
Gent’te taş kaldırımlar boyunca yürürken Gent'in mükemmel bir bisiklet şehri olduğunu anlarsınız. Genci, yaşlısı, takım elbiseli ya da blue jean'li herkes bisiklete biniyor.
Gentte sanki bir zaman makinesiyle geçmişe ışınlanmışız, sadece evler değil, köprüler ve yollar, hatta bazısı yüz yıldır açık olan dükkanlar bu hissi kuvvetlendiriyor, işte ben böyle yerlerde çok mutlu oluyorum. Modern ve yeniden ziyade eskinin hikayesi ve yaşanmışlığı her zaman daha çekici geliyor.
TEKNEYLE KANAL GEZİSİ
Dinlenmek ve sıcak bir şeyler içmek için mola verdiğimiz kafede Gentte tekneyle kanal gezisi yapabilirsiniz. 40 dakika süren gezide İngilizce ve Fransızca rehberlik hizmeti veriliyor. Üstü cam ile kaplı teknenin oturma yerleri pek rahat olmasa da uzun bir yol olmadığı için önemli değil. Rehberlik yapan genç, kanalın her iki yanındaki her bir binanın tarihini hızlı bir şekilde anlatıyor.
Gent kanalları sadece kentin içinde kıvrılarak dolaşan dar kanallardan ibaret değil, Avrupa'da insan eliyle yapılmış bir kaç büyük kanal sisteminden biri; 1880 yılında kazılmaya başlanan kanalların çalışmaları bölümler halinde gerçekleştiğinden oldukça uzun sürmüş. I. ve II. dünya savaşları yüzünden gerektiği şekilde bitirilememiş, 1960 yılında Hollanda ile Belçika arasında yapılan anlaşma ile iki ülkenin kanallarının birbirine bağlanmasını sağlayan ve büyük gemilerin geçişini mümkün kılacak değişiklikler yapılmaya başlanmış.
Kanal Graslei ve Korenlei olarak adladırılıyor Graslei ziyaretçilerin de gözdesi, en güzel binalar bu yakada bulunuyor. Eski zamanlarda Lys nehrini katedip Graslei rıhtımına gelen gemiler tüccarların mallarını bu bölgede yüklermiş. Hafta sonu gençler buradaki açık hava kafelerinde buluşuyor.
YORUMLAR