phishing
Gökhan YILMAZ

Gökhan YILMAZ

SEYYAH

AVRUPA GEZİSİNİN ARDINDAN

 

SEYYAH

 

AVRUPA GEZİSİNİN ARDINDAN

 

Geçtiğimiz yıl son baharda yaptığım Almanya gezimin ardından benim için bir sürprizdi diyebilirim Lübeck şehri. Hiç programımda yokken çok değer verdiğim bir kardeşim Cem Koç kardeşimin daveti üzerine 1 haftamı Lübeck’te geçirdim. Almanya’nın kuzey bölümünde kalan bu harika şehirle ilgili biraz daha detaylı bilgi verelim.

 

Peki, Lübeck’i nedir bu kadar cazip kılan derseniz? Gezip gördükten sonra tarih demek istiyorum. Badem ezmesi diyecek değilim. Tamam, Lübeck şehri badem ezmesiyle meşur ve ünlü ama benim önceliğim bu yönü değil. Ben birazda duvarlarında yosun gördüğüm tarihi şehirlere dokunmayı daha çok seviyorum. Baktığım her yerde pas tutmuş yaşanmışlığı olan yapıları görmek daha çok hoşuma gidiyor. Lübeck’in bir başka özelliği ise tarihi yapıları UNESCO Dünya mirası olarak korunma altına alınmış olmasıdır. Örneğin Town Hall/Rathaus-Şehir Binası, Castle Monasteriy- Kale manastırı, St. Jacob’s Kilisesi, St. Peter’s kilisesi, Holsten kapısı gibi birçok yapı korunma altına alınanlar arasında bulunuyor.

 

Lübeck şehri, Almanya’nın kuzeyinde bulunan Schleswig-Holstein eyaletine bağlı bir liman şehridir. Ben Sututtgart’tan karayolu ile 715 km yol giderek yaklaşık 7 saatlik bir sürede Lübeck’e ulaşabildim. Yolculuk sonrasında yorulduğum için şehrin girişinde otoparka aracımı park ettiğimde ücretsiz olarak şehir haritası ve görülmesi gereken yerleri anlatan dokümanların olması beni çok şaşırttı. Şehri gezdiğim esnada fark ettiğim bir kaç nokta daha var, siz de bir gün gelirseniz bunlardan edinip şehri daha planlı olarak gezme imkanına sahip olursunuz.

 

 

Lübeck’te bulunan Holstentor, binası ayakta kalan tek şehir kapılarından birisiymiş. Yapımına 1464 yılında başlanmış ve 1478 yılında ise bitirilmiş. Şehrin sembollerinden olma özelliğine sahip olurken ayrıcaiki adet harika kuleye sahiptir. Ayrıca yapının kapılarının yıkılmaması içinde 1863 yılında oylama yapılarak enteresan bir olaya da imza atılmış. Kapı çok eski olduğu için restore edilmesi yerine yıkmak isteyenlere kişilere karşı böyle bir önlem alınmış. Kapının tarihi ortaçağ günlerine ışık tutarken, günümüzde bu bina müze olarak kullanılıyor.  

 

 

Müzeden gezisinden sonra birkaç dakikalık yürüme mesafesi kadar kulelerini görebileceğiniz Lübeck Belediye binasını gezebilirsiniz. Belediye binasının ilersinde ise orta çağ mimarilerine meraklı olanlar için heyecan verici bir kilise bulunuyor. Ben kilise ziyaretimin hemen ardından Lübeck sokaklarının tadını çıkarmayı tercih ettim diyebilirim. Birbirinden ilği çekici yapılar eşliğinde yürümek gerçekten çok iyi gelecektir size de. Hatırlatmata fayda görüyorum Lübeck’te de oldukça fazla su kanalı var. Hem kanal kenarlarında yürüyüş yapabilirsiniz, hem de tekne gezilerine çıkabilirsiniz.  Bu harika Avrupa şehrine gittiğinize pişman olmayacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim. Gidin ve tadını çıkarın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum