phishing
Faruk BANGİR

Faruk BANGİR

Yaşamın İçinden

HAYALLER

12 Kasım 2016 - 19:24

HAYALLER

 

 

 

Hayal edersen,

Güneş bile karanlıktır aslında.

Hayal edersen,

Gece aydınlıktır aslında.

Hayal edersen,

Gözyaşlarımız bir şiirdir aslında.

Hayal edersen,

Sessizlik en içten şarkıdır aslında.

Hayal edersen.

Kelebekler ölümsüzdür aslında.

Hayal edersen,

Gökkuşağı yedi renkten ibaret değildir aslında.

Hayal edersen,

Ruhunu görebilirsin.

Hayal et!

Ve gökyüzüne bak!

Kırmızı karlar yağıyor.

 

***

Çocukken lunaparkların o ışıklı dünyası beni adeta büyülerdi. Ne zaman şehrimize lunapark gelse koşa koşa giderdim.

Lunaparkın kapısından içeri adım atar atmaz adeta kendimi kaybederdim. Önce atlıkarıncaya koştururdum. Durmadan dönen bir ata binip uçtuğumu sanırdım. Sonra sırasıyla dönme dolap, çarpışan arabalar, balerin ve sihirli aynalara uğrayıp sevinçten havalara uçardım.

Dönme dolap hiç durmadan dönsün isterdim. O dönerken en tepeye geldiği anda elektriklerin kesilmesini dilerdim. En yukarıda olmak beni mutluluktan sarhoş ederdi. Ama hiçbir zaman bu dileğim gerçekleşmedi. En tepedeyken hiç elektrik kesilmedi. Oysa her defasında dönme dolap beni en yukarıya çıkardığında gözlerimi kapatıp, bu dileğimin gerçekleşmesini bekledim.

Çocukken büyüyünce lunaparkta çalışmak isterdim. Ömrüm boyunca bu büyülü dünyanın bir parçası olmak, hayallerimin vazgeçilmeziydi.

Hem ben büyüyünce lunaparkta çalışırsam hiçbir çocuktan para da almazdım. Dilediğince eğlenebilirdi çocuklar…

 

***

Bugün olduğu gibi eskiden de her yaz şehrimize mutlaka gezici bir lunapark gelirdi. Ama gelen tüm güzel şeyler gibi az kalırdı. Yalnızca bir ay sürerdi o büyülü dünya. Sonra ben hep bir sonraki yıl gelecekleri zamanı beklerdim. Lunapark toplanırken, beni mutluluktan çılgına çeviren o oyuncakların gidiyor olması bana çok hüzünlü gelirdi.

Sonra büyüdükçe anladım ki, yaşamımızda tüm güzel şeyler kısa sürüyordu. İnsan yaşamı boyunca mutlu olamazdı. Hüzünler, acılar da yaşamın bir parçasıydı.

Ve çoğu zaman yaşamı bir elma şekerine benzettim. O kırmızı şeker, hayatın çekici yönleriydi. Şekerin altındaki elma, belki de öylesine yaşadığımız sıradan günlük telaşlarımızdı. En sonunda elma şekerinin tahta sapı hep elimizde kalıyordu. Bu da yaşamın kendisiydi sanki.

 

***

Çocukluktan biraz sıyrılmaya başladığım yıllarda da lunaparkta çalışabilme hayalim bitmedi. Ama biraz değişti. Lunaparkta bir çadır tiyatrosunda oyuncu olmayı diledim bu yıllarımda. Hem o ışıltılı dünyanın bir parçası olacaktım, hem de çadır tiyatrosunda oyuncu olup, beni izlemeye gelenleri mutlu edecektim.

Ne yazık ki çocukluğumda çok istediğim bu dileklerim gerçekleşmedi.

Yine de ne zaman bir lunaparkın önünden geçsem çocukluk hayallerim aklıma gelir, hüzünlenirim.

Her şeye rağmen hayal kurmak güzel şey.

Hayallerinizin gerçekleşmesi dileğiyle…

YORUMLAR

  • 0 Yorum