phishing
Faruk BANGİR

Faruk BANGİR

Yaşamın İçinden

GÜZEL ANKARA

06 Ağustos 2017 - 17:20

GÜZEL ANKARA

 

 

Ankara Ankara güzel Ankara

Seni görmek ister her bahtı kara

Senden yardım umar her düşen dara

Yetersin onlara güzel Ankara.

***

Ankara Marşı’nda Aka Gündüz Ankara’yı böyle anlatmış.

Ankara bana göre gri bir şehirdir ve ne İstanbul’a ne de İzmir’e benzer.

Her köşesi resmi binalar ve makam araçlarıyla dolu olan bu şehir bence bambaşkadır ve keşfedilmesi gereken bir sürü güzelliği bağrında saklar.

Uzun bir aranın ardından Ankara’ya yaz sıcağını yaşadığımız şu günlere inat esintili ve serin bir gecede merhaba dedim.

***

Kurtuluş Parkı yakınlarında gideceğimiz eve yürürken ince bir mont almadığıma hayıflandım. Saat 23.00 civarıydı ve sokaklar oldukça tenhaydı. Sanki büyük bir şehirde değil de sakin bir Anadolu şehrinde gibiydim. Ankara bence Anadolu şehirlerinin yaşantısına ve yapısına en yakın büyük şehirdir. Bunu her ziyaretimde düşünmüşümdür. Bu kez de aynı şeyi düşündüm.

Gece uzun süredir görüşmediğim bir dostumun evinde anılar eşliğinde hoş sohbetlerle geçti. Ertesi sabah ise büyük bir aşkla sevdiğim Ankara’yı yeniden keşfetmek için 5 kişilik gezi ekibimizle yola koyulduk.

***

İlk durağımız tarihi Ankara Garı oldu. Ulu Önder Atatürk’ün Ankara’da ilk konakladığı ve bugün DDY Müzesi olan Direksiyon Binası ile yurt gezilerine çıktığı Beyaz Tren’i hızlıca gezip Gençlik Parkı’na doğru yürüdük. Gar binalarına hayran olan birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki sırf bu güzelim gar binasını ve DDY Müzesini görmek için bile Ankara’ya gidilebilir.

Sabahın erken saatleri olduğu için Ankara’nın yeşil kalbi Gençlik Parkı oldukça tenhaydı.

***

Gençlik Parkı’ndan gezeceğimiz tarihi mekanların bulunduğu Ulus’a doğru yürüdük. Meşhur Ankara simidi ve iyi demlenmiş bir bardak çay eşliğinde güzel bir kahvaltı edip soluğu Birinci Meclis binasında aldık. Daha önce ki Ankara ziyaretlerimde kapalı olduğu için gezemediğim bu güzel bina Meclis olmadan önce İttihat ve Terakki binası olarak kullanılmış. Bugün ise Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak ziyaretçilerini bekliyor. İçeride fotoğraf çekmek yasak olduğundan güzellikleri zihnimize kazıyarak İlk Meclis binasını gezdik. Özellikle Genel Kurul Salonu’nun tahta sıraları ile ilk dönem milletvekillerinin sergilenen şahsi eşyaları ilgimi çekti. Milletin kaderiyle ilgili birçok önemli kararın, olağanüstü şartlarda alındığı bu güzel bina mutlaka görülmeli. Ulu Önder Atatürk’ü ve ilk dönem vekillerimizi saygıyla  anarak gezimizi bu binanın yakınındaki İkinci Meclis binasıyla sürdürdük.

***

İkinci Meclis binası da Ankara’nın sembol binalarından biri. Daha önce de gezmiş olmama rağmen yine heyecanla gezdim. Bu güzelim Meclis Binası bugün Cumhuriyet Müzesi olarak hizmet veriyor. Atatürk, İnönü ve Celal Bayar ile ilgili pek çok eşya bu güzel müzede sergileniyor. Müze içinde fotoğraf çekmek serbest olduğu için gezinizi kayıt altına da alabiliyorsunuz. Bu Müze’nin karşısında yer alan tarihi Ankara Palas binasını da izlemeye doyamadım.

***

Gezimizi Ulus’un anıtsal yapılarını izleyerek sürdürdük. Tüm görkemiyle tarihi İş Bankası binası, Ankara’nın sembolü diyebileceğimiz Atlı Heykel, Hacı Bayram Veli Türbesi ve Camii, Augustus Tapınağı ile Julian Sütunu gibi yapıları detaylı bir şekilde inceleyerek adeta tarihte yolculuğa çıktık. Daha önce Ankara Kalesi’ni gezdiğimiz için bu kez çıkmadık. Ama görmediyseniz mutlaka Ankara Kalesi’ni de görmenizi tavsiye ederim. Ayrıca yol üzerinde karşınıza çıkacak olan PTT Pul Müzesi ile bugün Ziraat Bankası ve Garanti Bankası’nın bulunduğu tarihi binaları da mutlaka görün.

***

Gezimizi Ulu Önder Atatürk’ün naşının Anıtkabir’e nakline kadar tutulduğu yer olan Etnografya Müzesi ile sürdürdük. Etnografya Müzesi ile Resim ve Heykel Müzesi yan yana olarak bulunuyor. Her iki bina da mimari olarak şaheser diyebileceğimiz binalar. Etnografya Müzesi’nde Ankara kültürüyle ilgili birçok eser ziyaretçileri bekliyor. Resim ve Heykel Müzesi daha önce Türk Ocağı binası olarak kullanılmış ve bugün geçmişten günümüze birçok Türk ressam ve heykeltıraşların eserleri sergileniyor. Her iki müze de mutlaka ziyaret edilmeli.

***

Ankara’da son durağımız Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir oldu. Defalarca gitmeme rağmen yine aynı heyecanı hissettim. Her gittiğimde farklı bir detay yakaladığım Anıtkabir’in müze bölümünü yine büyük bir dikkatle gezdim. Atamızı bir kez daha rahmet ve minnetle anarak, aziz hatırası önünde saygıyla eğildik.

***

Ankara demek Cumhuriyet ve Atatürk demek benim için. Anadolu’nun bağrında bir başkentin nasıl oluştuğunu görmek için mutlaka tarihi noktalarından başlayarak Ankara’yı keşfedin.

Ankara’ya yeniden kavuşabilmeyi özlemle bekleyeceğim.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum