Gönüllü turizm elçisi olalım
Afyonkarahisar tarihi, doğası ve kültürüyle keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi. Ne yazık ki bundan şehrimizde yaşayanlar başta olmak üzere çoğu kimsenin haberi yok.
Geçen gün Uzun Çarşı’da yabancı plakalı araçtan inen üç kişi benim önümde yürüyen yaşlı beye Kocatepe’ye nasıl gidebiliriz diye sordular. Bu yaşlı bey soruyu soranlara Kocatepe’ye nasıl gideceklerini dili döndüğünce anlattı. Gruptan biri yaşlı amcamıza, ‘Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliği de Kocatepe yakınlarında mı’ diye yeniden sordu.
Amcamız şehitliği bilmediğini ve 70 yıldır ilimizde yaşamasına rağmen kendisinin de Kocatepe’yi hiç görmediğini biraz utanarak söyledi. Sonra ben devreye girerek sordukları şehitliğin gidecekleri Büyük Kalecik Kasabası’nda olduğunu söyledim. Grup yaşlı amcaya ve bana teşekkür ederek yanımızdan uzaklaştıktan sonra kısa bir müddet amca ile sohbet ettik. Bunca yıl neden Kocatepe’ye gitmediğini sordum. ‘Çok istememe rağmen nasip olmadı’ diye cevapladı beni. Sonra iyi günler dileyerek ayrıldık.
***
Bu amca gibi Kocatepe’yi, Yüzbaşı Agah Efendi Şehitliğini, Çiğiltepe Şehitliğini ve ilimizdeki birçok tarihi yeri görmeyen birçok kimse var. Bununla ilgili mutlaka bir çalışma yapılmalı. Tarihi değerlerimizi görmeyen hemşerilerimiz buralara rehber eşliğinde götürülerek gezdirilmeli. Çünkü bir şehirde yaşayanlar o şehrin ev sahibidirler. İlk önce onlar görmeli ve gelen misafirlere en azından üç cümle ile de olsa bilgi verebilmelidirler.
25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece düzenlenen Zafer Yolu yürüyüşüne neredeyse başladığından bu yana mutlaka katılırım. Bu yürüyüşte bile zaman zaman ilimize göre il dışından daha fazla katılımcının olduğunu gözlemlemek beni üzüyor. Oysa ilimizin tarihine dikkat çekmek için adeta biçilmiş kaftan olan bu anlamlı yürüyüşe en fazla katılımın ilimizden olması gerekmez mi?
***
Gerek Zafer Yolu yürüyüşünde gerekse mensubu olmaktan gurur duyduğum Afyonkarahisar Doğa Sporları Kulübü (AFDOS) ile ne zaman Kocatepe’ye gitsem her defasında heyecanlanırım. Zirvedeki abideye yaklaşırken çıktığım son yokuşta heyecanım iyice artar. Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının bizi beklediği hissine kapılırım. Bu heyecanı herkesin duyumsaması için hem Kocatepe’ye hem de diğer şehitlik ve tarihi yerlere ilimizdeki öğrenciler başta olmak üzere herkes için belli aralıklarla geziler düzenlenmeli.
İlimizdeki termal otellerde konaklayan misafirler için düzenlenen Gezi Otobüsü gibi hemşerilerimiz için de benzeri bir organizasyon yapılabilir. Örneğin İmaret Camii’nin bahçesinde zaman geçiren emekliler bir otobüsle Kocatepe’ye götürülerek gezdirilebilir. Şehrimizin tarihi değerlerini tanıtmaya önce kendi insanımızdan başlamalıyız. Bizim şehrimizin tarihi, doğasını ve kültürünü tanıtmayı dert edinecek yetkililere ve vatandaşlara ihtiyacımız var.
***
Geçenlerde sosyal medyada Muş’lu bir fotoğraf sanatçısı arkadaşıma ilin tanıtımına katkıları nedeniyle Muş Valiliği tarafından, ‘Gönüllü Turizm Elçisi’ unvanı verildiğini okudum. İlimizin tanıtımına katkı sunan kişilere benzer şekilde unvanlar verilebilir. Bu kişiler böylesi bir unvan aldıktan sonra ilimizin tanıtımı için daha fazla şevkle çalışacaklardır.
Aslında ilimizde çok sayıda kendini ilimizin tanıtımına adamış isim var. Bu kişilerin bir araya getirilmesi ve yüreklendirilmeleri çok önemli. Başarılı kişilerin başarılarını takdir etmekten çekinilmemeli. Bu durum bence ilimizde önemli bir eksik. Nedense başarıları görmezden gelmek tercih ediliyor.
***
Afyonkarahisar’ın tarihi, doğası ve kültürü çeyiz sandıklarında sararan danteller gibi saklı kalmamalı. Bu değerlerimize mutlaka sahip çıkmalı ve her birimiz gönüllü turizm elçileri olmalıyız.
İyi bir ev sahibi olmak için önce ev sahipleri bilgilendirilmeli.
Çalışmaya geç kalmadan başlayalım.
YORUMLAR