REFERANDUM VE ANKETLER
Anayasada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi konusunda değişiklik başta olmak üzere 18 maddelik düzenleme konusunda halkoylamasına gidilmesine sayılı günler kaldı.
Çok değil 6 gün sonra sandık başına gideceğiz ve bu referandum konusunda millet olarak bir karara varacağız. Sonuç ne olursa olsun bu karar milletin kararı olacaktır ve Türk Milleti her zaman olduğu gibi en doğru kararı verecektir.
***
Bu süreç beklenildiğinin aksine çok gergin ve kamplaştırıcı geçmedi. Gerek iktidar, gerekse millet bu tuzağa düşmedi. Önceleri ayrıştırıcı ve ötekeleştirici olan kampanya dili daha pozitif ve daha kucaklayıcı bir şekle dönüştü. Bu bağlamda Başbakan Binali Yıldırım çok pozitif bir figür olarak olumlu bir profil çizdi. Onun bu pozitif yaklaşımı gerek partisine, gerekse Evet’i savunan bloğa olumlu katkı vermiştir diye düşünenlerdenim.
Aynı bloğun diğer bir partisi olan MHP ise bu süreçte en çok tartışılan, en çok yıpratılan parti oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise bu manada en çok tartışılan, en çok saldırılan isim olarak bu kampanyanın ortasında yer aldı.
***
Bu ilk süreçte MHP tabanında çok büyük kırılmalar olmasına rağmen, Bahçeli’nin mitinglere çıkması ile birlikte bu rüzgar tersine dönmeye başladı. Ayrıca Bahçeli’nin referandum tercihinde Evet yönünde tercih kullanılması konusunda ısrarı MHP’li seçmenleri olduğu kadar, aynı miktarda Ak Partili olup federasyon ve özerklik gibi konularda kafa karışıklığı yaşayan Ak Partili seçmenlerinde tercihini Evet yönünde değiştirmesi yönünde etkili olmaya başladı.
***
Referandumun ana figürü olan ve değişikliğin merkezine konulan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, gerek Cumhurbaşkanlığı seçiminde tek başına aldığı %52 oy, gerekse 15 Temmuz , 17/25 Aralık ve Gezi gibi kalkışmalardaki duruşu nedeniyle kampanyanın en önemli etmeni ve onun sözüyle tercihini kullananlar kesinlikle ona güveniyor ve tercihini onun istediği yönde kullanıyorlar ve sonuca mutlaka etkisi oluyor.
***
Bu yazı yazıldığı anlarda yürürlüğe giren seçim yasaklarına göre anket açıklamak doğru olmasa da, analiz yapmak açısından İç Anadolu, Karadeniz gibi bölgelerde güçlü bir Evet dalgasının beklendiği, Güneydoğu Anadolu gibi HDP’nin yoğun olduğu bölgelerle İzmir ve Trakya’da bazı bölgelerde Hayır oylarının önde olduğunun altı çiziliyor. Anket şirketleri kararsızların oranının % 10-15 civarında olduğunu belirtse de, bu oranın daha çok sandığa gitmeyecek seçmenlerden oluştuğu için sonuca etki edecek bir değişikliğe yol açmayacağı konusunda fikir birliği içerisindeler. Ayrıca 2010 referandumda olduğu gibi o günlerde % 39’lara düşmüş olan Ak Parti’nin referandumda % 58 gibi bir başarı kazanmasını da referandumlarda seçmenin ideolojik oy vermesi nedeniyle ilişkilendiriyorlar.
***
Bu haftaya kadar yönlendirme çabasıyla abuk sabuk sonuçlar açıklayan birçok anket firması, son anketlerde yayınlanan rakamın tahmin başarılarını göstermesi açısından son anketlerde ayağı yere basan rakamlar telaffuz etmeye başladılar. Ben anket konusunda Adil Gür’e ait A&G Araştırmanın sonuçlarına itibar edenlerdenim. Adil Gür son anketini henüz açıklamış olamasa da verdiği ipuçlarından sonucun beklendiği gibi değişiklik yönünde güçlü bir desteğin verileceği yönünde. Yinede Cuma gününe kadar A&G Araştırmanın son rakamlarını beklemek daha sağlıklı olacaktır. Neticede Türkiye’de anketler son haftadaki yükselişleri ölçemese de, sonuçta kimin kazanacağını genelde biliyorlar.
***
Buradan hareketle son düzlüğe girilen referandumda sonuç kimseyi şaşırtmayacak gibi görünüyor. Şimdiye kadar kazanan tercih ve aktörler yine işi götürecek gibi.
Ya sürekli kaybedenler ne olacak?
İngilizcede onlara looser deniyor.
Sürekli kaybeden, hep kaybeden..
YORUMLAR