phishing
Atıf Kocaoğlu

Atıf Kocaoğlu

ATIF KOCAOĞLU YAZIYOR...

YALANLARLA KANDIRMA !

YALANLARLA KANDIRMA !

 

Toplumun gücünü, kuvvetini motivasyonu nu sağlam tutmak, devleti idare

edenler için çok önemli bir meziyettir. Çünkü, iktidarlar bunu sağladığında; halkın desteğini

çoğunlukla almış olur. Bununla süper bir güce erişen hükümetler; Hem içte hem dışta

kabiliyeti, gücü, kuvveti ve en önemlisi de itibarı acayip şekilde artar.

Sonuçta amaçladığı, hedefine aldığı çoğu şeye bu şekilde kolayca yapabilir.

Tabi ki bu gücü yitirmeden, eksiltmeden yoluna devam etmesi gerekir. Aksi halde takati

kesilir yarı yolda kalabilir! Bu sefer peşinize taktığı halkı hem üzmüş hem de daha kötüsü,

umutsuzluğa sürüklemiş olurlar.

Halkımız, iyi bir lider bulduğunda genelde desteğini veriyor. Hatta destek

vermekle kalmıyor, tehlikeli bir durum gördüğünde o nu koruyor. Göğsünü siper ediyor.

Gerekirse maddi ve manevi bedel ödemekten hiç çekinmiyor. 15 Temmuz bunun en güzel

örneğidir.

Şimdi halkımız başındaki lideri, hükümeti ile birlikte canhıraş bir şekilde bütün

gücüyle devletini yüceltmek için çalışırken; İçeride ve dışarıda halkın moralini bozmaya

çalışan tellallar var. Bunların çoğu kandırılmış. Bazıları da para için çalışan gafillerdir...

Bilhassa Batı nın kontrolünde ki bu tellallar; öncü birlikler konumundadırlar.

Bulundukları mahalde toplumu ifsat etmek, bozmak için çalışırlar!

İnsanımızı karamsarlığa itmek ve çaresiz bırakmak en öncelikli görevleridir!

Bilhassa devletin başındaki lidere; Yalanlarla, iftiralarla hatta küfür ve hakaretler ederek

özgürlük adı altında saldırmak. Akıllarınca o nu yıpratmak. Gözden düşürüp, kafaları

karıştıktan sonra halkı umutsuzluğa, korkuya sevk etmektir.

Böyle bi çare kalmış olan halka: Tek kurtuluşun tek çarenin Batının himayesi,

koruması altında yaşamak olduğu kafalara adeta sokulmak istenir! Bu şekilde bir sürü zavallı

insanımız inandırılır, kandırılır! Adeta kendi devletine, hükümetine düşman edilir!

İfsat odakları yani Batının Tellalları işlerini yaparken modern teknolojinin

imkânlarını sonuna kadar kullanırlar. Görsel ve yazılı basın en büyük kozları. Bu şekilde en

ücra köşelere kadar ulaşırlar. Sorularla yada demagojilerle birde mantıksal hileler buna

eklendiğinde kafa beyin kalmaz.

Mesela, sol basında “Hayır, demek yasak!” intibaını yayıyorlar! Sanki devlet

hayır diyenlere ceza verecek!?? Bu ne alçaklık! Böyle şey nerede görülmüş! “Hayır”

demekten ceza alan bir Allah’ın kulunu gösterin! Hepsi külliyen yalan!

Güya bu şekilde yaparak; Referandumun legal ortamda olmadığını ima etmek

istiyorlar! Böyle olunca da bu halk oylamasının meşru olmayacağını anlatmaya çalışıyorlar.

Dahası, Atatürk Hava Alanı’na Kuzey Irak bayrağı niye asılıyormuş? Bu bayrağı

Apo astırıyormuş. Ne alaka! Hapiste müebbet yatan bir terörist nasıl devletin işine

karışabilir ki ?!!

Ondan sonra, yüzlerce binlerce Cumhurbaşkanı yardımcılığı olacak. Recep

Tayyip Erdoğan’ın çocukları ve akrabaları bu koltuklara oturacak!!!

Altıyüz milletvekili olacak. Yakın ve akrabaları birkaç ay vekillik yaptıktan

sonra kıyak emekli olacak.

Mart ayında, devrim olacak. Türkiye de iç savaş çıkacak. Adeta kan gövdeyi

götürecek. Her taraf alev alev yanacak!

Daha neler neler. Bir sürü koca koca yalan ve iftira. Saymakla, yazmakla

bitmez.

Yukarıda birkaçını örnek olarak yazdığımız yalan haberler; HDP’li, PKK’lı lardan

daha çok; Atatürk’ü kendine kalkan edinen Sol yazarlar, çizerler, haber yorumcuları ve CHP li

birçok milletvekili, teşkilat mensubunun ağzında sakız olmuş. Her gün yeni yeni cinaslı yalan

haberler: medya aracılığı ile halka lisanı hal üzere anlatılıyor.

Gerçi bu tür haberler piyasada pek fazla itibar görmüyor. Buna en güzel

örnek; yetmiş sekzen senedir bu yolla siyaset yapanların oyları hep aynı yerde sayıyor.

Yalanlar pirim yapsaydı; Şimdiye kadar sol partiler iktidarı kimseye

kaptırmazdı!

YORUMLAR

  • 0 Yorum