Toprak insanımızı besleyemiyor mu?
Bir toplumun vazgeçemeyeceği konuların başında beslenmesi gelir. Besini de tarımla uğraşanlar yani toprakla uğraşanlar üretir.
Türk toplumunun 1970-80’li yıllara kadar en büyük iştigal sahası, geçim kaynağı tarımdı.
Toprak, milletimiz için çok önemliydi. Küçük topraklar, ovalar, vadiler bir araya gelince “vatan” dediğimiz, uğruna milyonlarca şehit verdiğimiz, o manevi varlığı oluşturur.
Binlerce yıldır, Türk milleti için vatan duygusu önemli ve vazgeçilmezdir.
***
‘Vatan anamız, babamız her şeyimizdir’ der geçeriz. Aslında vatan her şeydir.
Biz o toprağın üstünde doğar, büyür, hayat buluruz. Geçmişimiz ve geleceğimiz vatan topraklarında şekillenir. Yetmedi, o toprak karnımızı doyurur, çocuklarımızı üstünde yetiştirdiğimiz ürünler yetiştirir.
***
Bu topraklarda, asla üstündeki Türk milleti aç ve açıkta bırakmamıştır. Kimseye muhtaç etmemiştir.
Bu gün yoldan geçerken süper marketlerden birisine uğrayıp, fiyatlara göz gezdirdim.
Uçmuş, Türk insanımızın ortalama gelirinin çok üstünde, havalarda yüzer gezer fiyatları görünce ağzım açık kaldı.
***
Daha düne kadar tarım ve hayvancılık ülkesi olan Türkiye’de artık 70-80 liraya çıkmış eti alıp da yiyecek.
Tarım ve Hayvancılık Bakanı, arada bir çıkıp kasapları tehdit ediyor, “Et fiyatlarını hizaya çekeceğim” diye.
Samanı bile aldık, bizon eti getirdik.
***
Hayvancılık can çekişiyor. Büyükbaş hayvan sayısı azalıyor, süt para etmiyor, eti ucuz alıp pahalıya satıyorlar. Yem, ilaç dert oldu. Koyun keçi zenginliğimiz kalmadı.
Yün ithal eden ülke olduk. Peynir ithal ediyoruz, yazık olmuyor mu? Türk ailesi ayda kilo bile et alamaz duruma düştü.
Yüz ölçümünün önemli bölümü meralardan oluşurken, boş bağırıyor adeta.
Akillerden Orhan Gencebay’ın dediği gibi: Batsın bu dünya mı diyelim…
YORUMLAR