BANKALAR
Bankalar!
Ekonominin önemli unsurlarından biri.
Hatta olmazsa olmazlarından.
Bizim gibi ekonomisi şekillenmeye yeni başlamış, sanayileşmeyi yeni yeni tamamlanmaya çalışan ülkelerde lokomotif görevi görüyor.
Doğaldır ki, bankalar krediler verir.
Bu verilen paralar karşılığında, eza cefa düzeyinde teminatlar alırlar. Bu gün biraz daha hafifledi belki ama; yine de bürokratik oligarşi devam edip gidiyor
***
Verdikleri para ve sermayeler karşılığında aldıkları faizler ise gelişmiş batılı ülkelere göre oldukça fazla.
Bankalar ülkedeki, en lüks caddelerin en büyük, en gösterişli yerlerinde şubeler açıp, insanların dikkatlerini çeken, birer cazibe merkezleridirler.
Hiçbir devirde ama hiçbir devirde bankalar zarar etmezler. (istisnalar hariç)
İçin boşaltırlar veya çok kötü yönetilirlerse bilerek batık kredilere yönelirlerse o zaman zarar ederler.
Geçmişte Türkiye bunların çok kötü örneklerini yaşadı.
Rahatsızlıklar yok mu?
Rahatsızlık yaratan konu çok!
Öyleleri var ki, haddinden fazla iş yoğunluğu, kuyrukları doğuruyor. Saatlerce gişe kuyruğunda bekliyorsunuz.
Ufak tefek havaleler için yüksek paralar alıyorlar.
En önemli zamanınızı harcıyorlar.
Az elemanla çok iş görmek.
Öylesine bağladıklar ki halkı kendilerine.
Hayatımızın mutlaka bir bölümünde, bir noktada bankalarla karşı karşıya gelmek zorunda kalıyorsunuz.
***
Maaşınızı oralarda alıyorsunuz.
Kiranız oralar yatıyor.
Alacağınızı oralardan alıyorsunuz.
Elektrik, su, doğalgaz oralara yatıyor.
Vergilerinizi banka şubelerine, trafik sigortanız bile bankalarla hallediliyor, daha neler neler.
Son yapılan anlaşma gereği, bankalar emeklilere çok gülünç ve acınası rakamlarla, promosyon verdi.
Yılda ortalama 100-150 lira arası yatırılan promosyonlar karşılığı, üç yıl bankada kalma zorunluluğu getirildi.
Beş kuruşa muhtaç emekliler için adeta, o küçük paraları almak eziyet oldu.
Kredi kartları ve sonuçları insanları felakete götürürken, bankaların hiç m, faydası yok?
Görürsem onları da yazacağım.
YORUMLAR