phishing

Hani bu iktidar IMF'ye olan borcunu bitirmişti?

Hani bu iktidar IMF'ye olan borcunu bitirmişti?

 Hani bu iktidar IMF'ye olan borcunu bitirmişti?
17 Kasım 2017 - 16:47

 

 

Hani bu iktidar IMF'ye

olan borcunu bitirmişti?

 

 

 

CHP İl Başkanı Demirkırkan: Cari açık kabaca Türkiye’nin gelirinden daha çok harcaması ve bu açığı finanse etmek için başka uluslardan borçlanmasıdır. AKP hani bu iktidar IMF'ye olan borcunu bitirmişti ya. Şimdi görüyoruz ki IMF yerine başkalarından borç almışlar

 

 

ÖMER BAĞLAN-Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Kemal Demirkırkan, dün düzenlediği haftalık basın toplantısında, il ve ülke gündemini değerlendirdi. Parti il binasında düzenlediği basın toplantısında CHP İl Sekreteri Kamil Göcen ve Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Bıçak’la gündemi değerlendiren İl Başkanı Demirkırkan, Irak'ın İran sınırına yakın Halepçe kenti yakınında meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki deprem nedeniyle komşu ülkelere başsağlığı diledi. Demirkırkan, “Bu deprem gösterdi ki deprem bu coğrafyanın gerçeği. Kaç seferdir soruyorum. Olası bir Afyon depremiyle ilgili hazırlıklarımız neler? Vatandaşlarımızın toplana alanları nereleri? Bunu söylemek çok mu zor ey Belediye, ey AFAD. Yoksa dahi hemen çalışmaya başlanması gerekmiyor mu? Yaşanacak bir doğal afete hazırlıksız yakalanırsak bunun sorumluları kim olacak” diye sordu.

SGK’NIN AÇIĞI 20 MİLYAR LİRAYI AŞTI

Demirkırkan, basın toplantısında şunları kaydetti: “Uzun zamandan beri genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıpratmak için bir yalana başvuruyorlardı. Neydi bu yalan. “Kılıçdaroğlu SSK’yı batırdı”. Geçtiğimiz hafta içinde sosyal güvenlik kurumu rakamları açıklandı. Üç sosyal güvenlik kurumunun, Emekli Sandığı ve BAĞ-KUR da dahil üç sosyal güvenlik kurumunun Kemal Kılıçdaroğlu emekli olduğum tarihteki yani 1999’daki açığı 2 milyar 341 milyon liraydı. Peki, şimdiki açığı ne kadar? 20 milyar lirayı aştı arkadaşlar. Şimdi biz soruyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumunu kim batırdı? 2 milyar liradan 20 milyar liraya çıktı açık. Üstelik o dönemde emeklilik yaşı kadınlarda 34, erkeklerde 43 idi. Şimdi emeklilik yaşı 65. İlave olarak o dönemde muayene katılım payı, ilaç katılım payı falan yoktu. Şimdi hasta her gittiği yerde cebinden para ödüyor. Eczaneye gidiyor para ödüyor, hastaneye gidiyor para ödüyor, emekli maaşını aldığı gün kesintileri fark ediyor. Bunların hesabı sorulmayacak mı sanıyorsunuz?

ÇİFTÇİNİN HAKKINI İTHALATA VERİYORSUNUZ

Mazot 5 lirayı aştı. Gübre dünyanın parası, ilaç fiyatları el yakıyor, işçilik giderleri arttı. Çiftçimiz zarar ediyor. Ya da zarar etmek yerine tarlasını ekmiyor, çiftçilik yapmıyor, üretmiyor. Önceki yıl Sinanpaşa’da çiftçimiz ürettiği bezelyeyi satamadı. Zarar edeceğine hayvanlarına yedirdi. Öyle olunca bu yıl da ekim yapmadı. Peki, hükümet ne yaptı? Bu dönemde 81 bin ton kurutulmuş bezelye ithal edildi. Bizim çiftçimize vereceğimiz parayı iktidara yakın ithalatçıya ve yurtdışındaki çiftçiye verdik.

Kırmızı et üreticileri, besicilerde durum farklı mı? Romanya’dan ithal edilen sığırı, Bulgaristan ve Gürcistan’dan ithal edilen samanla beslerseniz elbet yerli besicilik ölür. Yerli üreticiyi bitirenler şimdi de mahallenin kasabını bitirmeye çalışıyor. TÜİK’in açıklamasına göre et üretiminde yüzde 23 azalma var. Yedi yıldır siz et ithalatı yapıyorsunuz, 5 milyar doları yurtdışına ödüyorsunuz . Sonra et üretimi azaldı. Demek ki, yaklaşık 7 yıldan beri süren ve karşılığında 5 milyar doları aşan, et ithalatı bir çözüm olmamış. Bu ithalat, üretimi olumsuz yönde etkilemiş. Bu ülkenin meralar da var, besicisi de, çiftçisi de var, kasabı da var. 5 milyar doları neden dışarıya ödüyorsun, dışarının besicisini kazandırıyorsun, senin kasabın, senin besicin kazansa iyi değil mi?

ÇİFTÇİ ÜRÜN EKMEKTEN VAZGEÇTİ

AKP’nin uyguladığı niteliksiz tarım politikaları sayesinde 2 Trakya büyüklüğünde alan ekilmeyip, boş kalırsa, Doğu ve Güneydoğu’daki bedava yem kaynağı meralar boş kalırsa yani kısacası Türkiye toprakları ve meralarını kullanmazsa, yem kaynağı olan arpayı ithal ederse, yem kaynağı olan mısır’ı ithal ederse Türkiye tarımı yönetilemez. Tüketici vatandaşlarımız da, 70 bin kasap esnafımız da çiftçimiz, üreticimiz de artık ‘Nasıl olsa oyunu sandıkta bizim partiye atacak’ diyenlere, vatandaşın sırtına binen, hesapsız kitapsız iş yapanlara, vatandaşa sopa gösterenlere dersini verecek. Bütün bunların hesabını sandıkta soracak.

Bu ülke yönetilmiyor. Sayıları 5,5 milyonu bulan araç sahipleri cam filmi serbest bırakıldı diye 650 TL ödeyerek cam filmi taktırdı. Sonra vazgeçtiler 450 TL ceza, 150 TL söktürme parası. Vatandaş karşı çıkınca cezayı da kaldırdılar. Bu ülke artık yönetilmiyor.

SON 15 YILDA YABANCILARA 145 MİLYAR DOLAR FAİZ ÖDENDİ

Kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yapılan kırılgan ekonomiler sınıflamasında Türkiye uzunca bir süredir en kırılgan ekonomiler içinde Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya ile birlikte yer alıyordu. Türkiye, yenilenen listede de yine kırılganlar arasında “en kırılgan” olarak ilk sırada! Diğer ülkeler değişirken Türkiye maalesef yerini korudu. Listeye Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar ilave oldu. Kırılgan ülkeler  ‘küresel finansal şartlar er ya da geç sıkılaştığında, en fazla risk altında olabilecek ülkeler’ olarak tanımlanıyor.

Merkez Bankası verilerine göre cari açık Eylül ayında 4 milyar 527 milyon, yıllık olarak da 39 milyar 267 milyon dolara yükseldi. Cari açık kabaca Türkiye’nin gelirinden daha çok harcaması ve bu açığı finanse etmek için başka uluslardan borçlanmasıdır. AKP patlattığı cari açığın 4’te 3’ünü yüksek faizli sıcak para ile finanse ediyor. Bu açıkla 5 Marmaray yapılacağını düşünürsek artışın büyüklüğünü daha iyi anlaşılır. Hani bu iktidar IMF'ye olan borcunu bitirmişti ya. Şimdi görüyoruz ki IMF yerine başkalarından borç almış.

Türkiye AKP yönetiminde son 15 yılda yabancılara 145 milyar dolar faiz ödedi. Son 15 yılda yapılan karayolu, köprü, demiryolu, havalimanı gibi alt yapı yatırımlarının toplamının da 145 milyar dolar olduğu düşünülürse ödenen fahiş faizin büyüklüğü daha iyi anlaşılır. Bu durum çalışan ve emekliler için daha az zam, çiftçimiz için daha düşük taban fiyat, esnafımız için daha az destek anlamına geliyor.” “

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum