phishing

Eğitimde Vaatleri Somutlaştırma Uygulamaya Yönelik Adımlar Atma Vaktidir

Eğitimde Vaatleri Somutlaştırma Uygulamaya Yönelik Adımlar Atma Vaktidir

Eğitimde Vaatleri Somutlaştırma Uygulamaya Yönelik Adımlar Atma Vaktidir
16 Aralık 2018 - 16:40

 

 

Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar 1 Nolu Şube Başkanı Mustafa Arslan Yarı yıl tatili münasebetiyle yazılı bir açıklama yaptı. Arslan açıklamasında ;

Çocuklarımızı geleceğe hazırlama idealiyle büyük bir fedakârlık gösteren eğitim çalışanlarımızın emekleriyle 2018-2019 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat döneminin sonuna geldik. Eğitim sistemimizin daha verimli, çocuklarımızın alacağı eğitimin daha nitelikli olabilmesi için bazı sorunları ve çözüm önerilerimizi dün olduğu gibi bugün de ilgililerle ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

 

3600 Ek Gösterge Konusundaki Siyasi İrade Artık Karara Dönüştürülmelidir

 

3600 ek gösterge başta olmak üzere, seçim sürecinde kamu görevlilerine verilen vaatler ivedilikle yerine getirilmeli; tüm kamu görevlilerinin ek gösterge rakamları en az 600 puan artırılmalı, yardımcı hizmetleri sınıfı çalışanlarına da (GİHS kadroları için öngörülen en düşük rakamdan aşağı olmamak üzere) ek gösterge hakkı verilmelidir.

 

Sözleşmeli Öğretmenliğe Son Verilmeli, Kadrolu İstihdam Tek Ve Esas İstihdam Modeli Olmalıdır

 

Öğretmen açığı sorunu, sözleşmeli öğretmenlik, yer değiştirme yasağı gibi cebrî yollarla değil, istihdamda zorluk çekilen bölgelerde öğretmenlerin kalıcı olarak görev yapmalarını teşvik edecek maddi katkılarla ve ilave sosyal haklarla çözüme kavuşturulabilecektir.

 

Mülakatla Atama Yöntemine Son Verilmelidir

 

Sözleşmeli öğretmenlik süreçleri ve sonuçları itibariyle sorunlu bir istihdam türü iken, bir de bu sürecin mülakat yoluyla sürdürülmesi, kamu vicdanını yaralamakta ve adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, atamalar KPSS puan üstünlüğüne dayalı olarak yapılmalıdır.

 

Öğretmene Destek Niteliğinde Bir Meslek Kanunu Eğitimcilerin Beklentisidir

 

Bu konuda eğitim paydaşlarının katkısına ve katılımına fırsat verilmelidir. Öğretmenlerin görev, yetki, hak ve sorumluluklarının belirlendiği, mesleki gelişim ve kariyer basamaklarının ve iş güvencelerinin tanımlandığı, öğretmene destek niteliğinde bir meslek kanunu çıkarılmalıdır.

 

Eğitimcilere Yönelik Şiddete Karşı Caydırıcı Düzenleme Zorunluluk Hâline Gelmiştir

 

Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı caydırıcı nitelikte bir kanuni düzenleme elzemdir. Millî Eğitim Bakanlığı, çıkması için imza kampanyası başlattığımız düzenlemeyi gündemine almalıdır.

 

Kariyer Basamakları Yeniden Uygulanmalıdır

 

Öğretmenlerin niteliğinin artırılması bağlamında gerçekleştirilecek politika süreçlerinde kariyer basamakları sistemine yeniden işlerlik kazandırılması gerekmektedir. Bu çerçevede, paydaşların önerileri doğrultusunda herkesin yararlanmasına açık, özgün, sadece sınav odaklı olmayan, süreç ve bireysel çaba odaklı, maddi ve manevi açıdan tatminkâr bir kariyer sistemi hayata geçirilmelidir.

 

Memur Ve Hizmetli Çalışanların Mali Ve Sosyal Hakları İyileştirilmelidir

 

Hazırlık ödeneği, Millî Eğitim Bakanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatı kadrolarında görevli tüm hizmet sınıflarındaki eğitim çalışanlarına da ödenmelidir. Haftalık 40 saati aşan çalışmalarının karşılığı fazla çalışma ücreti ödenmeli ya da personel yetersizliği gerekçesine sığınılmadan fazla çalışma karşılığı izin hakkından faydalanmalarının sağlanması yönünde düzenleme yapılmalıdır. Görevde yükselme sınavına rağmen boş kalan kadrolara söz konusu sınav sonuçlarına göre atama yapılmalıdır.

 

Memur ve hizmetlilerin öğrenim durumları itibarıyla ihraz ettikleri kadrolara atanabilmeleri sağlanmalı; bu amaçla unvan değişikliği sınavları gerçekleştirilmelidir.

 

Erkek Kamu Görevlilerine Kılık Ve Kıyafet Dayatılmamalı, Darbe Ürünü Yönetmelik Kaldırılmalıdır

 

Eğitim-Bir-Sen olarak, her zaman özgürlüklerden yana olduk, kısıtlamalara ve dayatmalara da karşı çıktık. Türkiye’nin geçmişten günümüze birçok alanda katettiği mesafe, çalışanların kazandığı haklar, milletin dirayetiyle kaldırılan vesayet odakları, sivil inisiyatiflerin gayretleriyle ters yüz edilen darbe ürünü mevzuatlar ülkemizi bugün herkes için ümitvar bir eşiğe getirmiştir. Tüm bu değişimden ne hikmetse bir türlü nasibini alamayan bir kılık ve kıyafet dayatmasıyla hâlâ karşı karşıyayız. Temel bir insan hakkının ikamesi, kişisel özgürlüğün belirgin bir nişanesi olarak gördüğümüz kılık ve kıyafet özgürlüğü hakkının da alınabilmesi için başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, kamu görevlileri kılık ve kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar devam edecektir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum