phishing

Afyon Belediye Basketin Koçu Can Sevim başarısızlığına teknik kılıf buldu

Afyon Belediye Basketin Koçu Can Sevim başarısızlığına teknik kılıf buldu

Afyon Belediye Basketin Koçu Can Sevim başarısızlığına teknik kılıf buldu
21 Nisan 2018 - 00:18 - Güncelleme: 21 Nisan 2018 - 09:47

TBL'de sezonun en iddialı ekiplerinden biri olan Afyon Belediye'nin başarılı Koçu Can Sevim, Ormanspor deplasmanı öncesinde Basketfaul’den Ece Ergez ile bir araya geldi. Coachun takımda yaşanan düşüş, Jacob transferi ve play-off hazırlıkları gibi önemli konularla ilgili samimi açıklamalarda bulunduğu röportajla sizleri lafı fazla uzatmadan başbaşa bırakıyorum.

Ligin şüphesiz en iddialı ekiplerinden birisiniz ve sezona da iyi şekilde başlayarak ilk 15 haftada sadece 2 mağlubiyetiniz olmuştu. Ancak evinizdeki sürpriz Ormanspor mağlubiyetiniz ardından performansınızda gözle görülür bir düşüş yaşandı ve sonraki 15 haftada da 7 mağlubiyetiniz oldu. O haftalarda yaşanan bu düşüşün sebebi neydi?

Açıkçası biz başta hedefimizi sezonu birinci tamamlayarak BSL'ye çıkmak olarak koymuştuk. Evimizde aldığımız Ormanspor mağlubiyetinden ziyade Türk Telekom hiç maç kaybetmeyince mental olarak soru işaretleri oluştu. Yani, biz acaba birinci olamayacak mıyız ve Türk Telekom hiç maç kaybetmeyecek mi, kaygıları takım üstünde ister istemez oluştu. O oluşunca da mental bir düşüş yaşandı. Galiba birinci olamayacağız, play-off gireceğiz ve play-off'tan çıkacağız, düşüncesi hakim olmaya başladı. Biraz birincilik hedefinden uzaklaşmış olmamız özellikle deplasman maçlarında bir konsantrasyon eksikliği yaşamamıza sebebiyet verdi. Oralarda kaybettiğimiz birkaç maçtan sonra da zaten birincilik hedefimiz aşağı yukarı bitmiş oldu.

Yaşanan iniş çıkışlı haftaların ardından şu ana baktığımızda son 3 maçınızı da kazandığınızı görüyoruz. Bu düşüşün üstesinden şuan geldiğinizi görsek de play-off için bir endişeniz bulunuyor mu?

Mağlubiyet aldığımız dönemde de kötü bir oyun ortaya koymuyorduk. Sadece konsantrasyonumuz çok düşüktü. O motivasyonu bulmakta zorlandık. Çünkü pozisyonumuz aşağı yukarı belli. Birinci olamıyoruz aşağıya da düşemiyoruz. Öyle bir durumdayken konsantre olmakta ciddi zorlandık. Bu arada oynadığımız hedef maç sayılabilecek yani play-off'ta rakibimiz olabilecek takımları da yendik. O galibiyetler de bize konsantre olduğumuzda aslında neler yapabileceğimizi gösteriyordu. Dediğim gibi yaşanan sadece bir konsantrasyon kaybıydı. Play-off'larda böyle bir sorun yaşayacağımıza hiç ihtimal vermiyorum. Bu anlamda bir endişemiz yok.

Bu durumda takımın motivasyonunu düşüren en büyük şeyin birinciliği kaybetmeniz olduğunu söyleyebilir miyiz?

Türk Telekom'un sezon içinde hem şansıyla hem de tecrübesiyle olsun geriden gelerek aldığı kritik galibiyetler oldu. Bizim onlarla beraber seyrettiğimiz bu dönemde bahsettiğim maçların 1-2 tanesini kaybetmiş olsalardı biz de kesinlikle böyle bir konsantrasyon kaybı olacağını düşünmüyordum. Sonuna kadar bu yarış devam ederdi. Ama o olmayıp aradaki fark açılmaya başlayınca ister istemez o motivasyonu kaybettik.

Jacob Pullen transferiyle belki de sezonun en dikkat çekici transferine imza attınız. Ancak kendisi sahada kendisinden beklenilen performansı bir türlü gösteremedi. Son haftalarda sizin de Jacob yerine Marcos tercih ettiğinizi görüyoruz.Bu anlamda Jacob transferi beklenileni karşılayamadı diyebilir miyiz yoksa bu durumun başka bir sebebi mi vardı?

Marcos bu takıma çok büyük katkı sağlamış bir oyuncudur ve elbette bizim her zaman tercihimiz olabilir. Ancak Jacob geldiğinde kendisinde ciddi bir rahatsızlık vardı. İran'dan önce NBA'de oluşmuş bir rahatsızlıkmış. Ayağında topuk dikeniyle beraber çok ciddi bir ağrı söz konusuydu. Aynı zamanda düz tabanlığı da var. Bu büyük ihtimalle ağrıyı çok daha fazla arttırıyordu. Bu ağrıyla oynamaya çalıştı ama rahat değildi. Biz bu dönemde Jacob'a bir tedavi uyguladık. Yani Jacob, kötü performansından dolayı değil, aldığı tedavi sebebiyle oynayamamıştı.Bu arada kendisinin tedavisi tamamlandı ve şu an geri döndü.

 

Sakatlığını tamamen atlattı mı?

Kendisini çok daha iyi hissettiğini ve son bir yıldır hiç bu kadar rahat koşamadığını söyledi.

Peki kendisi iyi performans göstermeye devam ettiği sürece tercihiniz Jacob'dan yana mı olacak?

Hayır bizim bir öncelik tercihimiz yok. Bizim üç tane yabancımız var. O günkü maç stratejimize, yaptığımız analize ve rakibe göre üçünden ikisini her zaman tercih edebiliriz.

TBL'de yerli kadrolarına baktığımızda en geniş rotasyon sahip olan takımlardan birisiniz. Bunun play-off'larda bir avantaj sağlayacağını düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. Normal sezonda biz bunun avantajını yaşadık.Şu anda da baktığımızda bizde yabancı oyuncular dahil aşağı yukarı 23-24 dakikanın üstünde süre alan oyuncu yok. Biz buradan enerji bulduğumuzu, böylece hem savunma hem hücum tempomuzun düşmediğini düşünüyoruz. Çok kaliteli oyunculardan kurulu bir takımız ve bu sebeple de hiçbir zaman aynı pozisyondan oynayan iki oyuncu birbirini aratmıyor.

Sizin de söylediğiniz gibi sezon içinde yabancılarınız da dahil oyuncularınız genelde birbirine yakın süreler aldı. Bu sebeple play-off öncesi pek çok rakibinize karşın takımın daha az yıprandığını söyleyebilir miyiz?

Daha az yıprandık mı, bilemiyorum. Çünkü baktığımızda Bahçeşehir ve Bursa da geniş rotasyona sahip. İlk 6 takım için konuşursak burada Selçuklu ve Antalya'nın dar rotasyonlarından bahsedebiliriz. Yıpranma olarak bakmıyorum ben olaya ama play-off'larda bunu daha iyi kullanabilen rotasyona daha hakim olarak daha enerjik kalabilen mutlaka maçın sonunda avantaja geçecektir diye düşünüyorum. O yüzden kesinlikle bir avantajımız olduğunu söyleyebilirim.

Normal sezona göre daha yoğun bir tempoda geçecek olan play-off öncesinde takımı o tempoya alıştırmak adına özel bir çalışma yapıyor musunuz?

Play-off'larda bu yorucu programın altından kalkabilmek için uzunca bir süredir takıma ciddi bir yüklenme içerisindeyiz. Bunu da play-off zamanı açıkcası maksimum seviyeye gelmek için yapıyoruz. Çok güvendiğimiz bir kondisyonerimiz var; Melih Kıranbağlı. Kendisi daha önce A Milli Takım ve Fenerbahçe, Beşiktaş gibi üst düzeyde birçok takımla çalıştı. Onun direktifleri doğrultusunda takıma uzunca bir süredir çok ciddi bir yükleme yapıyoruz. Bu yükleme kesildiği zaman da takım bir seviye daha üste çıkacaktır.

 

Play-off'un başlamasına çok az bir zaman kalmışken takımın form durumunu nasıl görüyorsunuz?

 

Son haftalarda yükselen bir performansa sahibiz. Tempolu basketbol oynuyoruz. Savunmada çok agresifiz. Git gide daha üst seviyeye doğru gidiyoruz. Bunu her geçen gün arttırmaya çalışıyoruz. Son oynadığımız maçları da play-off'lara bir hazırlık maçı olarak görüyoruz. O maçlarda da play-off'larda yapabileceğimiz şeylere elimizden geldiği kadar çalışıyoruz. Onların da bir provasını yapmış oluyoruz. Bundan sonra da rakibimizi bekleyeceğiz.

 

En başta konuştuğumuz iniş çıkış süreciniz içerisinde ortaya bazı tatsız haberler de çıktı. Ben teker teker bu haberlerin ne olduğunu girmeyeceğim. Sadece bu çıkan haberlerle ilgili söylemek istediğiniz birşey varsa son olarak onu sizden almak isterim.

 

Bu tarz söylentiler her yerde her takım için çıkıyor. Sonuç olarak bizim bir genel menajerimiz var ve ben öncelikle onun ne dediğine bakarım. Onun da tabii konuştuğu bir yönetim kurulumuz var. Yönetim kurulumuzdan aldığı diretifler ve tavsiyelerle kendi kararlarını veriyor. Ben onlardan herhangi bir şekilde bununla ilgili yani benim, bir oyuncunun veya staffdan bir kişinin konumuyla ilgili onlardan bana herhangi birşey gelmediği sürece ne yazık ki sağda solda herkes için her zaman bu tarz haberler çıkıyor. Bu yüzden biz konsantrasyonumuzu etkilememesi adına dışarıdaki söylentilere kulağımızı tıkayarak kendi işimize odaklanmaya çalışıyoruz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum